"كان هناك سبب" - Traduction Arabe en Turc

    • bir sebebi vardı
        
    • bir nedeni varsa
        
    • sebebi var
        
    • bir nedeni var
        
    • nedenleri vardı
        
    • bir sebep var
        
    • nedeni var mı
        
    • sebebim vardı
        
    Çok adam kaybettik ama bir sebebi vardı. Open Subtitles لقد فقدنا الكثير من الرجال و كان هناك سبب
    bir sebebi vardı,fakat yaşam onunla bir şey yapmadı. Open Subtitles كان هناك سبب .. لكن التعليم في المدرسة لم يكن ذو علاقة بذلك السبب
    Washington'un Howe'u öldürmek için seni göndermesinin ya başka bir nedeni varsa? Open Subtitles ماذا لو كان هناك سبب أخر لما قام واشنطن بإرسالك لقتل هاو؟
    Belki duyunca şaşırırsınız Bay Aske, ama sizi kurtarmak istememin çok geçerli bir sebebi var. Open Subtitles ربما تشعر بالدهشة لتعلم ، سيد اسك كان هناك سبب لكي أحاول انقاذكم
    Bunu giymemin iyi bir nedeni var, deli olduğumdan giymedim. Open Subtitles كما قلت، كان هناك سبب لأرتدي هذا، لم أرتديه لأنني مجنونة
    Geçmişte, nedenleri vardı. Open Subtitles فى الماضى كان هناك سبب.
    Birinin amniyotik sıvıyı istemesi için herhangi bir sebep var mı? Open Subtitles هل كان هناك سبب أن يحتاج أحدهم السائل المحيط بالجنين؟
    Soygun için benim adımı kullanmanın bir nedeni var mı? Open Subtitles كان هناك سبب خاص في استخدامك إسمي في سرقاتك
    O zamanlar öyle davranmak için bir sebebim vardı. Open Subtitles في ذلك الوقت , كان هناك سبب لأتصرف مثل ذلك
    Belki de paraya çok ihtiyaçları olduğu halde, milyon dolarlık bir mülkü satmamalarının bir sebebi vardı. Open Subtitles ربما كان هناك سبب في عدم بيع ممتلكات بقيمة مليون دولار حتى لو كنت في حاجة ماسة للمال
    Yaptığım her şeyin haklı bir sebebi vardı. Open Subtitles ربما كان هناك سبب وجيه لأفعل ذلك. هل تودّ أن تخبرني؟
    Yaptığım her şeyin haklı bir sebebi vardı. Open Subtitles ربما كان هناك سبب وجيه لأفعل ذلك. هل تودّ أن تخبرني؟
    Onu bulmamın zaman almasının bir sebebi vardı. Open Subtitles كان هناك سبب وراء استغراقى كل هذا الوقت للعثور عليه
    Eğer acılarımın bir nedeni varsa bana söyle. Open Subtitles إن كان هناك سبب لمعاناتي فأطلعني عليه
    Ama bunun bir nedeni varsa bana söyleyin. Open Subtitles لكن إذا كان هناك سبب .. أخبريني.
    Ya başka bir nedeni varsa? Open Subtitles ولكن ماذا إذا كان هناك سبب أخر؟
    Uyanır uyanmaz ilk senin adını hatırlamamın özel bir sebebi var mı diye soruyorum. Open Subtitles انا اسألك اذا كان هناك سبب يجعلني أذكر اسمك في اللحظة التي أستيقظت فيها
    Hayır, tek bir sebebi var o da Harris. Open Subtitles لا لقد كان هناك سبب وحيد فقط من أجل هاريس
    Hayır, bir nedeni var, Baş Müfettiş. Bundan emin olabilirsiniz. Open Subtitles لقد كان هناك سبب يا سيدي المفتش و يجب أن تكون واثق من هذا
    David Bradley'in Fairview'daki en başarılı avukat olmasının nedenleri vardı... Open Subtitles (كان هناك سبب أن (ديفيد برادلي (كان أكثر المحامين نجاحاً في أنحاء (فيرفيو
    Peki, kardeşinizin şahsi kanaati dışında Eric'in bu suçu işlediği şüphesini doğuracak başka bir sebep var mıydı? Open Subtitles ما يعني أنه باستثناء رأي شقيقك الشخصي هل كان هناك سبب يدعو لأن تشك في أن (أريك) قد قام بذلك؟
    Evan, dinle benimle görüşmek istemenin özel bir nedeni var mı? Open Subtitles إذن، (إيفان)، أسمع هل كان هناك سبب رئيسي كنت تريد مقابلتي؟
    Her doğum günü için kaçırdığım her şey için bir sebebim vardı. Eminim vardır. Open Subtitles كان هناك سبب لعيد الميلاد الذى قضيتينه بمفردك كل شئ فاتني بالتأكيد هناك سبب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus