Efsaneye göre bu totem, Tanrıların yaratıp beş büyük Zambesi kabilesine verdiği totemlerden biriymiş. | Open Subtitles | تقول الأسطورة أن هذا الطوطم كان واحدًا بين خمسة صنعتهم الآلهة وأعطيت للخمس قبائل العظيمة من الزامبيزي. |
Efsaneye göre bu totem, Tanrıların yaratıp beş büyük Zambesi kabilesine verdiği totemlerden biriymiş. | Open Subtitles | تقول الأسطورة أن هذا الطوطم كان واحدًا بين خمسة صنعتهم الآلهة وأعطيت للخمس قبائل العظيمة من الزامبيزي. |
Bunu yapabilmesi için Ella Mae'in Novak'ın takma isimlerinden biri olduğunu bilmesi lazım. | Open Subtitles | ليفعل ما تريد ، هذا ربما يعني أنها كانت تعرف أن إيلا ماي كان واحدًا من أسمائه المستعارة |
Lewis Prothero'nun, "Londra'nın Sesi" olmadan önce ülkenin en zengin adamlarından biri olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | -أكنتَ تعلم أن (لويس بروثرو) كان واحدًا من أغنى الرجال في البلاد قبل أن يصبح "صوت لندن". |
Joshua'nın onlardan biri olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد بأنّ (جاشوا) هذا كان واحدًا منهم؟ |