"كان يبحث عن" - Traduction Arabe en Turc

    • arıyordu
        
    • arıyormuş
        
    • aramış
        
    • arayan bir
        
    • aradığını
        
    • peşindeydi
        
    • baktığını öğrendim
        
    her gün sağlıklı ciğerleri olan zihinsel özürlü çocukları okullarına götürürken, bir yandan da kızının problemine bir çözüm arıyordu. Open Subtitles كان يبحث عن حل لابنته حيث كان يقود كل يوم للمدرسة هناك أطفال أصحاء برئات سليمة و لكن دماغ متضرر
    Neden? Katilimiz bir şey arıyordu. Kurbanımız bir şey saklıyordu. Open Subtitles القاتل كان يبحث عن شيء ما والضحية يخفي شيئاً ما
    Bunun sıradan bir cinayet olduğunu düşünmüyorum. Katil bir şey arıyordu. Open Subtitles لا أعتقد أن هذا مجرد قتل؛ القاتل كان يبحث عن شيء
    Görgü tanığı dedi ki bir barı dağıtmış ve genç bir çifti arıyormuş. Open Subtitles قال شاهد العيان أن الهندي أطلق النار بحانة وأنه كان يبحث عن زوجين
    Kaçacak bir yer aramış ve yan binaya atlamaya karar vermiş. Open Subtitles لذا كان يبحث عن طريقة للهرب و قرر أن يقفز تجاه للمبنى المجاور
    Ilk once, bekarliga veda partisi icin yer arayan bir adamlar karsilastim. Open Subtitles بادئ الأمر, التقيتُ شخصا كان يبحث عن مكان ليقيم فيه حفلة
    İnsanların dikkatini çekmeye çalışırdı, belki takipçi falan arıyordu, bilmiyorum. Open Subtitles كان يستشعر الناس، لربّما كان يبحث عن تابعين، لا أدري.
    Atilla bize saldırmak için bir bahane arıyordu ve sayende bir bahanesi oldu. Open Subtitles أتيلا كان يبحث عن ذريعة للهجوم علينا وانت أعطيتيه واحدة.
    Kalacak yer arayan birini arıyordu. Open Subtitles لقد كان يبحث عن أي شخص يحتاج إلى مكان ليبقى فيه
    Mezarla ilgili bir kitabı değil, mezarın kendisini arıyordu. Open Subtitles يا إلهى لا بد و أننى كنت عمياء أبى لم يكن يبحث عن كتاب بخصوص ضريح الفارس لقد كان يبحث عن الضريح ذاته
    Papa, Roma'daki kilisenin tavanını resimleyebilecek en iyi sanatçıyı arıyordu. Open Subtitles لأن البابا كان يبحث عن أفضل رجل ممكن أن يجده لرسم السقف لكنيسته في روما
    İş arıyordu ama elimde ona göre bir şey yoktu. Open Subtitles كان يبحث عن وظيفة، ولكن لم يكن لدي أي شيء له.
    Sam'e göre, içinde yayılabileceği bir hafıza arıyordu. Open Subtitles سام قالت بأنه كان يبحث عن ذاكرة للدخول اليها والتمدد.
    Sorunuzu cevaplamak açısından, niçin birleştirmeyi arıyordu? Open Subtitles أذاً لكى تجيب على أسئلتك لماذا كان يبحث عن التوحيد؟
    Konuşacak kimsesi yoktu ve bir çeşit yönlendirme arıyordu. Open Subtitles وبما أنه لايوجد أحد ليتحدث معه كان يبحث عن علامةٍ ما
    Ona karşı ayaklanma çıkaran kayıp koyununu arıyormuş. Open Subtitles كان يبحث عن اغنامه الضائعة التي تدافعت فوقه
    Evet, haklısın. Birisi bir şey arıyormuş. Open Subtitles ،حسنًا، أنت مُحق أحدهم كان يبحث عن شيءٍ ما
    Maiya'yı bulmasına yardımcı olacak bir şeyler aramış olmalı. Open Subtitles لابـد من أنه كان يبحث عن شيء ما لمساعدته في العثور على مـايـا
    Hikâye, ilk saldırılardan kaçan ve ıssız bir bölgede karısını arayan bir gazeteci tarafından anlatılmış. Open Subtitles القصَة رويت من قبل صحفي كان قد هرب من الهجوم الأول والذي كان يبحث عن زوجته في أرض مهجورة
    Sadece Charleston'u aradığını ve Tom Mason'a bir mesajı olduğunu söyledi. Open Subtitles فقط انه كان يبحث عن تشارلستون وان لديه رساله لتوم مايسون
    Rozetime bahse girerim ki, kim yaptıysa belirli bir şeyin peşindeydi. Open Subtitles حسنًا أراهن على شارتي أن أي من فعل ذلك كان يبحث عن شيء على وجه الخصوص
    Bir emlâkçıdan Markus'un salon için yer baktığını öğrendim. Open Subtitles كان سيتنافس معكِ؟ لقد سمعتُ من سمسار عقارات أنّ (ماركوس) كان يبحث عن قطعة أرض لصالته الرياضيّة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus