| Resmi bir parti olacağını Sana söylemeliydim. | Open Subtitles | كان يجب أن أخبرك أن ألامر سيكون هكذا كان الامر شكلى |
| Üzgünüm. Ben de bizim geleceğimizi Sana söylemeliydim. | Open Subtitles | أنا آسفة أنا كان يجب أن أخبرك أننا سنأتي |
| Sana söylemeliydim. O kızın olduğunu Sana söylemeliydim. | Open Subtitles | كان يجب أن أخبرك كان يجب أن أخبرك بأنها موجودة |
| Kaybettiğim an Sana söylemem gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجب أن أخبرك في اللحظة التي لم أجده فيها. |
| Neden orada olamadığımın gerçek nedenini Sana anlatmalıydım. | Open Subtitles | كان يجب أن أخبرك الحقيقه عن أني لم أكن هناك |
| Belki bunu size söylememeliydim. | Open Subtitles | ربما ما كان يجب أن أخبرك بهذا. |
| Sana söylemeliydim üzgünüm. Çok utanıyordum ama | Open Subtitles | كان يجب أن أخبرك , أسفة لقد شعرت بالخجل من ذلك |
| Evlenmeden önce Sana söylemeliydim ama çocuk sahibi olmak şöyle dursun seni sevebileceğimi bile asla hesaba katmadım. | Open Subtitles | كان يجب أن أخبرك قبل ان نتزوج ولكن لم أضن ابداً بأني سأحبك |
| Ted, Sana söylemeliydim. Kulakları ile ilgili bir sorunu var. | Open Subtitles | كان يجب أن أخبرك أنه لديه بعض المخاوف بشأن أذنه يا "تيد" |
| Onun bir sürüngen olduğunu Sana söylemeliydim. | Open Subtitles | كان يجب أن أخبرك بأنه ...شخص غريب الأطوار، ولكن |
| Onun da geldiğini Sana söylemeliydim. | Open Subtitles | كان يجب أن أخبرك أنه كان سيأتي |
| Sana söylemeliydim. | Open Subtitles | . لديه مرض الصرع كان يجب أن أخبرك |
| Kasabaya döndüğümü Sana söylemeliydim. | Open Subtitles | كان يجب أن أخبرك أننى عائد للمدينة |
| Eğer Sana söylemeliydim demek istiyorsan, arkadaşlığımıza indirdiğin bariyeri tekrar düşünmek gerekiyor. | Open Subtitles | إذا كنت تلمح بأنه كان يجب أن أخبرك من قبل... أعتقد أنه يجب أن تعيد التفكير... بالحاجز الذي رسمته على هذه الصداقة |
| Menajerinle konuştuğumu Sana söylemeliydim. | Open Subtitles | كان يجب أن أخبرك أني و مديرك تحدثنا |
| Onunla görüşmeden önce Sana söylemeliydim Lemonade ama... | Open Subtitles | كان يجب أن أخبرك قبل أن أراها ليمون لكن |
| - Evet, biliyorum. Bak. Önce Sana söylemeliydim. | Open Subtitles | اسمعي، كان يجب أن أخبرك بذلك أولاً |
| Sana söylemem gerekirdi diye düşünüyor olmalısın. | Open Subtitles | ربما تعتقد أننى كان يجب أن أخبرك |
| Sana söylemem gerekirdi, ama ben gidiyorum. | Open Subtitles | كان يجب أن أخبرك ، و لكنني سوف أسافر |
| Bill, Sana söylemem gerekirdi. | Open Subtitles | (بيل) بيل)، كان يجب أن آتي و أخبرك) كان يجب أن أخبرك |
| Çok üzgünüm, Willy. Sana anlatmalıydım. | Open Subtitles | آسفة جداً ويلي أنا كان يجب أن أخبرك |
| Bunu size söylememeliydim. | Open Subtitles | ما كان يجب أن أخبرك بهذا |