"كان يحتضر" - Traduction Arabe en Turc

    • ölüyordu
        
    • ölürken
        
    • yok oluyordu
        
    • yok olmak üzereydi
        
    • olmanın eşiğindeydi
        
    • Ölüyorsa
        
    • ölüyor
        
    Zavallı ölüyordu. Yardım edebileceğim için ettim. Open Subtitles الرجل المسكين كان يحتضر استطعت المساعده, لذا ساعدت
    Onunla tanıştığında ölüyordu ve evliliğin ilk yılında öldü. Open Subtitles كان يحتضر عندما قابلتِه، وكان سيموت بعد عام من الزواج
    Sam, ölüyordu ve ben bazı kelimeler sarf etmeye başladım ama bir büyü bile değildi ve onu hayata döndürdü. Open Subtitles سام ، كان يحتضر و أنا بدأتُ بقول بعض الكلمات و لكنّها لم تكنْ حتى تعويذة و لكنّها أعادت إنتعاشه و إحياءه
    ölürken bir arkadaşı geliyor ve İncil okuduğunu görüyor. Open Subtitles كان يحتضر فأتى صديق ورآه يقرأ فى الكتاب المقدس
    Ben çocukken, gezegenim Kripton yok oluyordu. Open Subtitles عندما كنت طفلا، يا كوكب كريبتون كان يحتضر.
    Ben daha çocukken gezegenim Krypton yok olmak üzereydi. Open Subtitles كوكبي كريبتون كان يحتضر حينما كنت طفلة
    Ben çocukken gezegenim Krypton yok olmanın eşiğindeydi. Open Subtitles عندما كنت طفلا، يا كوكب كريبتون كان يحتضر.
    Eğer o Ölüyorsa bunun anlamı ben öleceğim. Open Subtitles إن كان يحتضر معنى هذا أنني سأموت
    Bir saat önce beyin kanserinden ölüyordu. Şimdi şu haline bak. Open Subtitles منذ ساعة كان يحتضر بسبب سرطان المخّ، انظر إليه الآن.
    Dünyamız ölüyordu ve klanıma yeni bir yurt bulmalıydım. Open Subtitles عالمنا كان يحتضر. وكان علي أن أجد عشيرتي منزل جديد.
    Biri, ...Dr. William Secare'dı. Melanoma kanserinden ölüyordu. Open Subtitles أولهم الدكتور " ويليام سيكار " كان يحتضر من سرطان الغشاء الميلانى
    İlginç bir suçluluk yansıması. Hastan 6 haftadır ölüyordu. Open Subtitles مريضك كان يحتضر لمدة ستة أسابيع
    Hastan 6 haftadır ölüyordu. Open Subtitles مريضك كان يحتضر لمدة ستة أسابيع
    ölürken onu gömmemi istedi. Open Subtitles كنت انصت له انظر اليه عندما كان يحتضر طلب مني ان ادفنه
    Babam ölürken benden tek bir şey istemişti. Open Subtitles عندما كان يحتضر والدي، طلب إليّ أمراً واحداً فحسب..
    Ona yalnızca bir kez sarılabildim ölürken. Open Subtitles لقد حملته فقط في هذه المره بينما كان يحتضر
    Dünyamız yok oluyordu ve kabileme yeni bir yuva bulmak zorundaydım. Open Subtitles عالمنا كان يحتضر. وكان علي أن أجد عشيرتي منزل جديد.
    Ben çocukken, gezegenim Kripton yok oluyordu. Open Subtitles عندما كنت طفلا، يا كوكب كريبتون كان يحتضر.
    Ben daha çocukken gezegenim Krypton yok olmak üzereydi. Open Subtitles كوكبي كريبتون كان يحتضر حينما كنت طفلة
    Ben daha çocukken gezegenim Krypton yok olmak üzereydi. Open Subtitles ،عندما كنت طفلة كوكبي "كريبتون" كان يحتضر
    Ben çocukken gezegenim Krypton yok olmanın eşiğindeydi. Open Subtitles عندما كُنت طفلة كوكبي كريبتون كان يحتضر
    Ben çocukken gezegenim Krypton yok olmanın eşiğindeydi. Open Subtitles كوكبي (كريبتون) كان يحتضر حينما كنت طفلة
    Ölüyorsa, evet. Open Subtitles لو كان يحتضر أجل
    Durum tersine dönse ve ben ölüyor olsaydım sen de aynısını yapardın. Open Subtitles إن كان الوضع معكوس و أنا من كان يحتضر كنت ستفعل ذات الأمر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus