"كان يخشى" - Traduction Arabe en Turc

    • korktu
        
    • korkuyordu
        
    • korkmuş
        
    • korkuyor ama
        
    Muhammed bu tecrübeden çok etkilenmişti, delirmekten korktu. Open Subtitles محمد كان لا يزال مهزوزا مرتجفا نتيجة هذه التجربة الفريدة كان يخشى من أن يكون قد مسه الجن
    Ve onun gözlerini görmeliydiniz. Benin ne olduğunu anlayacağımdan öyle korktu ki. Open Subtitles و كان يجب أن ترى تلك النظرة في عينه كان يخشى أن أكتشفه
    İkincisi de, bu olayın ortaya çıkmasından acayip derecede korkuyordu. Open Subtitles و الثاني أنه كان يخشى أن يعرف الناس بهذ الحادث
    O adam bizim onun çiftliğinde... ..daha fazla saklanmamızdan korkuyordu,... ..ama bizi daha emin bir yere götürmeyi kabul etti. Open Subtitles الرجل كان يخشى ان يدعنا لذا فقد اختفى عن مزرعته فترة ليست طويلة لكنه وافق أن يأخذنا إلى مكان اخر بعيدا عنه
    Sonunun annen gibi olacağından korkmuş. Open Subtitles كان يخشى أن ينتهي بكِ المطاف مثل والدتكِ
    Ne yani, ölmekten korkuyor ama şimdi de bu fikre alışıyor mu? Open Subtitles لذا هو كان يخشى الموت والآن بدأ يعتاد على فكرة الموت؟
    Videoyu bana veren eleman Kimball'ın ismini vereceğinden korktu ve onu öldürdü. Open Subtitles الرجل الذي سرب لي الفيديو؟ لقد كان يخشى أن كيمبول يفشى بإسمه لذا قتله
    Komplonun seni zorlayıcı bir etkisi olmasından korktu. Open Subtitles كان يخشى مما قد يفعله المتآمرون لاسكاتك.
    Koridorda karşısına Maud çıkınca kendisini müzeden tanıyacağından korktu. Open Subtitles عندما جاء مود عليه في الممر، كان يخشى أن تعترف به من المتحف.
    Müzeye gidiyorduk ve Sam veda etme fırsatı bulamayacağından korktu. Open Subtitles اه، كنا فقط فى طريقنا إلى المتحف و سام كان يخشى انه لن يكون لديه فرصة ليقول وداعا.
    O kral olacaktı. işten korktu, Open Subtitles كان عليه أن يكون ملكاً ، كان يخشى الوظيفو
    Kimselere söylemedi çünkü yalan söylediğini düşünüp onu yine yollarlar diye korktu. Open Subtitles ولكنه لم يخبر أحدا لأنه... كان يخشى أن يكذبوه ويطردوه مرة أخرى
    Eğer geçerse, taşınacağından korkuyordu. Open Subtitles كان يخشى أنها قد تمضي بحياتها إذا أدت الإمتحان
    ABD Ordusu onu sokaklarda serbest bırakmanın çok tehlikeli olmasından korkuyordu. Open Subtitles الجحش الامريكي كان يخشى ان يتركه طليقاً بالشارع
    Kronos çocuk sahibi olma konusunda çok endişeliydi, doğacak olan çocuğunun ondan daha güçlü olmasından ve yerini almasından korkuyordu. Open Subtitles كان كرونوس قلقا للغاية من فكرة إنجاب الأطفال لأنه كان يخشى أن يكون أبناءه أفضل منه
    Bakın, adamı o öldürdü, tamam mı? Çünkü federallerin onu sınır dışı etmesinden korkuyordu. Open Subtitles لأنه كان يخشى أن يقوم الفيدراليون بترحيل
    Kapalı alanda kalmaya korkuyordu çünkü orada ona bir şey olmuştu. Open Subtitles كان يخشى البقاء بين الجدران بسبب ما حدث له هناك
    Hayattayken ondan daha iyi olmamdan korkuyordu ve tabii ki, ölümümden sonra da. Open Subtitles كان يخشى أن أصبح أكثر أهمية منه خلال حياته , و من دون شك أن أصبح أكثر أهمية منه بعد الموت
    Hastalarının bu şey yüzünden acı çekmelerinden korkmuş. Open Subtitles كان يخشى أن يتسبب في معاناة المرضى إذا عرفوا بمخاوفه
    Sesini tanımamdan da korkmuş olabilir Open Subtitles وقال لي فحسب أن أجلب له مزيداً من القهوة. أظنّه كان يخشى أن أميّز صوته.
    Bir yokuşta kalmış. Debriyajdan ayağını çekmeye korkmuş. Open Subtitles لقد علق على تلة و كان يخشى ان يترك المقبض
    Ne yani, ölmekten korkuyor ama şimdi de bu fikre alışıyor mu? Open Subtitles لذا هو كان يخشى الموت والآن بدأ يعتاد على فكرة الموت؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus