Baban hapisteyken, onun koruma ve tahsilât işlerini yürütüyordu. | Open Subtitles | كان يدير أعمال حماية وجمع لوالدك بينما هو في السجن |
Oradaki barınakları eskiden Deli Craig yürütüyordu, bu yüzden o da bana bütün köpekler için bir evlat edinme websitesi açmamda yardım etti. | Open Subtitles | و كريغ المجنون كان يدير ملاجئهم لذا فقد ساعدني لأصمم موقعا للتبني لجميع الكلاب |
Ama o zamanlar oldukça zengindi. Baban da garaj işletiyordu. | Open Subtitles | لكن حينها، فقد كان غنيا ووالدك كان يدير في ورشة |
Oradaki tanıdığımız George topluluğun fotoğraf kulübünü yönetiyordu. | TED | كان جورج وسيلة اتصالنا هناك، كان يدير نادي التصوير الفوتفرافي للمجتمع. |
Ama bunca zamandır işleri bu adam yürütüyormuş. | Open Subtitles | اتضح أن هذا الشخص كان يدير الأمر سراً طوال الوقت |
Rapora göre şikayetçi bu tesisi 12 senedir yönetiyormuş. | Open Subtitles | قال التقرير أن المشتكي كان يدير هذا المبنى لمدة 12 سنة |
Bu adam otelinizde bir sürü kız çalıştırıyordu. | Open Subtitles | هذا الرجل كان يدير سلسلة من الفتيات خارج فندقك |
Büyük bir Tokyo balık marketi işleten küçük yaşlı adam. | Open Subtitles | رجلٌ مسنّ كان يدير مطعماً صغيراً قرب متجر طوكيو للسمك |
Muhafızım, babama ait bir köle, yerine işi yürütüyordu. | Open Subtitles | حارسي، عبدُ يملكه والدي كان يدير العمليات عوضاً عنه |
DC'deki en iyi fantezi futbol ligini yürütüyordu. | Open Subtitles | -كيف لكَ أن تعرفه ؟ -لقد كان يدير أفضل إتحاد لكرة القدم فى ألعاب الخيال عبرالإنترنت فى العاصمة |
Santos'un şu anda Havana'da olmasından dolayı Nicky muhtemelen Tampa'daki işleri yürütüyordu. | Open Subtitles | . سانتوس " رقم اتنين " ," مع بقاء " سانتوس " في " هافانا نيكي " ربما كان " . يدير الأعمال هنا |
Teşkilatın Duncan'ın ağabeyiyle ilgili soruşturmasını Beale yürütüyordu. | Open Subtitles | بيل) كان يدير تحقيق الوكالة) (حول شقيق (دنكان |
Evet. Oturumu o yürütüyordu. | Open Subtitles | أجل , هو من كان يدير الجلسة |
Wallace, Enerji Bakanlığı'nın dışında gizli bir program yürütüyordu. | Open Subtitles | (والاس) كان يدير برنامج سري خارج وزارة الطاقة، |
Kansas'ta bavulların geldiği bakkal dükkanını işletiyordu. | Open Subtitles | كان يدير المتجر حيث كانوا يحضرون الحقائب إليه |
Küçük bir kafe işletiyordu sonra garson kızın biriyle kaçıp gitti, bir daha da dönmedi. | Open Subtitles | كان يدير مقهى صغير و لكنه هرب مع النادلة و لم يعد أبدا |
Öyle mi dersin? O benim yaşımdayken, şirketi yönetiyordu, çocukları vardı. | Open Subtitles | عندما كان بعمري، كان يدير شركة وقد حظي بأطفال |
İlginç gerçek: Bundan önce koca bir şirketi yönetiyordu aslında. | Open Subtitles | حقيقة مثيرة قبل هذا هو في الحقيقة كان يدير شركة بالكامل |
Hayırsever biriydi. Korunaklı Işık Vakfı adından bir organizasyon yürütüyormuş. | Open Subtitles | لقد كان يدعم حقوق البشر كان يدير منظمة تدعى مؤسسة "ذا شيلترينغ لايت" |
Bogota'daki çocuklar için uyuşturucu arınma programı yürütüyormuş. | Open Subtitles | ( كان يدير برنامج لتوعية الأطفال من المخدرات في ( بوجوتا |
Mühendislerimizden biri artık terörist olduğunu öğrendiğimiz Habib Marwan gizli örgütünü bizim şirketimizden yönetiyormuş. | Open Subtitles | أحد مهندسينا (رجل نعرفه الان باسم (حبيب مروان كان يدير منظمته الخاصة من داخل شركتنا |
JUNG-WOO CORP adında bir şirketi yönetiyormuş. | Open Subtitles | كان يدير شركة تجارية اسمها (شركة جونغ وو) |
Young ACC Bookstore denen bir yeri çalıştırıyordu. | Open Subtitles | في الوقت الذي كان يدير شركة تدعى "مخزن كتب اي سي سي" |
Yazarı 1930’larda Viyana’da bir yatılı okul ve klinik karışımı bir yeri işleten Hans Asperger adında bir adamdı. | TED | كان كاتبها رجل يدعى هانز أسبرجر، والذي كان يدير مكاناً عبارة عن مصحة ومدرسة داخلية في فيينا منذ عام 1930. |