Tüm bunlar olurken bu salak niye dün gece gölde yüzüyordu? | Open Subtitles | لماذا هذا الاحمق كان يسبح بالبحيره بالليل مع كل هذه الاحداث؟ |
Öyle bir kaçışı vardı ki. sanki onu kurtarabileceğimizi biliyormuş gibi bize doğru yüzüyordu etrafındaki bazı ağları bile çıkarmıştı ve nefes almak için her su üstüne çıkışında arkasındaki o feci kanamayı görüyorduk. | Open Subtitles | رأيناه يحاول الهرب كان يسبح في اتجاهنا مباشرة إلى الشاطئ وتمكّن من تجاوز عدة شباك |
- Kayıtta varsın.. sarhoş o.. yüzüyordu | Open Subtitles | إنك بالشريط , إنه ثمل أنت ثمل , لقد كان يسبح |
Genel Müdüre Hayat Sigortası Lazım Şirketini Kaybedebilir Büyük beyazlarla yüzmüş. | Open Subtitles | لقد حدث ذلك بينما كان يسبح الأسبوع الماضي مع القرش الأبيض |
O an, figür dalgaların üzerinde yüzüyormuş gibi yavaşça yükseldi. | Open Subtitles | وفى تلك اللحظة، ارتفع الشئ قليلاً وكأنه كان يسبح أو يسير على الأمواج |
O, siz daha doğmadan bu sularda yüzüyordu. | Open Subtitles | انه كان يسبح فى هذه المياه قبل ولادتك |
Ben, Mısır'daki şu meşhur nehirde yüzüyordu. | Open Subtitles | كان يسبح في ذلك النهر المشهور في مصر |
Ürdün Nehri'nde yüzüyordu. | Open Subtitles | لقد كان يسبح بنهر "الأردن"، |
Ürdün Nehri'nde yüzüyordu. | Open Subtitles | لقد كان يسبح بنهر "الأردن"، |
Genel Müdüre Hayat Sigortası Lazım Şirketini Kaybedebilir Büyük beyazlarla yüzmüş. | Open Subtitles | لقد حدث ذلك بينما كان يسبح الأسبوع الماضي مع القرش الأبيض |
- Kimle yüzmüş? | Open Subtitles | آسف. كان يسبح مع من؟ |
Onun yanındaki çocuklara göre, çocuk o ona doğru gelirken yüzüyormuş, çocuğu yakalamış ve aşağıya çekmiş. | Open Subtitles | طبقا للفتيه الذين معه انه كان يسبح عندما اتي هذا الشئ نحوه مباشرة من الماء وسحبه سحبه للاسفل |