"كان يشرب" - Traduction Arabe en Turc

    • içiyordu
        
    • içerdi
        
    • içtiğini
        
    • içti
        
    • içerken
        
    • içmiş
        
    • içiyormuş
        
    • içkili
        
    • içmeye
        
    • içmişti
        
    • içmiştir
        
    Adam ikindi vakti içiyordu. Ne yapacağız? Open Subtitles لقد كان يشرب بعد الظهر ما علينا أن نفعل؟
    Yaralanmıştı ve gereğinden fazla içiyordu. Open Subtitles أصبح جريحاً و كان يشرب ما يزيد كثيراً عن حدهِ
    Çok fazla içerdi ve birçok emlakçı gibi kurnaz tilkinin tekiydi. Open Subtitles كان يشرب كثيرا ومثل العديد من وكلاء العقارات قد يكون ماكرا
    Colin Clay'in katilinin cinayet gecesi Trafford Arms'da onunla içtiğini düşünüyor. Open Subtitles انه يعتقد ان كولن كلاي القاتل كان يشرب معه في الأسلحة ترافورد في ليلة القتل.
    Edgar Allen Poe uyuşturucu bağımlısıydı. Dylan Thomas ölene kadar içti. Open Subtitles إدجار ألان بو كان مدمن مخدرات ديلان تومس كان يشرب الى ان مات
    Kahveyi içerken her her yudumdan sonra şöyle bir ses çıkarırdı: Open Subtitles في تاريخ الفنون، كان يشرب القهوة دائماً، وبعد كل رشفة، كان يفعل هكذا
    Bütün öğleden sonra durmadan içmiş olmasına rağmen, hala solgundu. TED ومع أنه كان يشرب بثبات طوال الظهيرة، كان مايزال شاحباً
    Uzun yolculuklarda ayakta kalmak için ne içiyormuş tahmin edin? Open Subtitles خمني ماذا كان يشرب ليبقى مستيقظًا خلال رحلاته الطويلة ؟
    Dün gece işe gitmeden önce içiyordu. Open Subtitles الليلة الماضية، انه كان يشرب قبل توجهه للعمل.
    Ceraretini artırmak için biraz fazla içiyordu. Open Subtitles كان يشرب كثيرا, انتي تعلمي, ليعمل على شجاعته.
    Annem ölüyordu babam da çok içiyordu o zamanlar. Open Subtitles أمي كانت تحتضر, وأبي كان يشرب بإفراط بذلك الحين.
    Parti yaptık, herkes içiyordu, bir grup yukarı çıktı. Open Subtitles أقمنا حفلة ، الجميع كان يشرب مجموعة من الأشخاص صعدوا للطابق الاعلى
    1904 Olimpiyat maratonunu üç buçuk saatlik dereceyle kazanan o adam, pistte koşarken fare zehiri ve konyak içiyordu. TED وذلك الرجل الذي كسب سباق ماراثون الألعاب الأولومبية في العام 1904 في ثلاث ساعات ونصف، كان يشرب سم الفئران وشراب البراندي بينما كان يجري على طول المسار.
    Evet. Bir şey içiyordu. Burnundan çıkmaya başladı. Open Subtitles أجل، كان يشرب شيئاً وبدأ يخرج من أنفه
    Lisedeyken çok bira içerdi. Open Subtitles , عندما كنا في المدرسة الثانوية كان يشرب الكثير من الجعة
    Annen sinirli biri miydi baban yemekten önce çok mu içerdi... Open Subtitles سواء أمك كان لديها مزاج حاد, أبوك كان يشرب كثيرا قبل العشاء.
    Babasının çok içtiğini söylemeye çalışıyordu galiba. Open Subtitles اعتقد ان ما كان يريد ان يقوله هو ان اباه كان يشرب قليلا
    Kim Seung Hyun'u öldürmek için birilerini tuttuğunu söyledi. İnsanlara onunla içtiğini söyleyip övünüyordu. Open Subtitles قال أنه دفع لأشخاص كي يقتلوا كيم سيونج هيان كان يتفاخر بالأمر أمام الأشخاص الذين كان يشرب معهم
    Babamla yemeğe gitmiştik bu da içmesi anlamına geliyor bu kez normalden fazla içti. Open Subtitles كنت خارجاً للعشاء مع ابي مما يعني انه كان يشرب الكحول اكثر من المعتاد تلك المرة
    Bira içerken şişesinde bir parmak bulan adamın hikayesini duymuş muydun hiç? Open Subtitles هل عمرك سمعت عن قصة الولد الذى كان يشرب البيرة00000 ووجد أصبع أحدهم فى الزجاجة أنظر إلى هذا
    Sen enteresan bir şey buldun mu? 4B'deki adam epey içki içmiş. Open Subtitles حسناً، يبدو أن الرجل في المقعد 4-بي كان يشرب الكثير من الكحول
    Çünkü kusan kişi karnı boşken içki içiyormuş. Open Subtitles والسبب أن المتقيء كان يشرب على معدة فارغة
    Öğrendi ve silah çekti. İçkili. Open Subtitles لقد عرف الأمر وشهر سلاحه كان يشرب
    İş çıkışı içmeye giderdi, ve bazen saat geç olunca içki arkadaşlarını eve getirirdi. Open Subtitles كان يشرب بعد العمل وأحيانا في الليل كان يجلب اصدقائه للشرب في البيت
    Ayrıca kendi payına düşen biradan daha fazlasını içmişti. Open Subtitles لكنّه كان يشرب أكثر من حصّته من الجعّة رغم ذلك.
    Belki de biz görmeden şaraptan bir bardak içmiştir. Open Subtitles ربما كان يشرب النبيذ عندما لم نكن منتبهين

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus