"كان يعتقد" - Traduction Arabe en Turc

    • aklına
        
    • düşünüyordu
        
    • inanıyordu
        
    • düşündü
        
    • düşünürdü
        
    • sandı
        
    • düşünüyorsa
        
    • tahmin
        
    • sanıyordu
        
    • düşünmüş
        
    • düşünüyor
        
    • düşündüğü
        
    • düşünebilirdi
        
    • olduğu düşünülüyordu
        
    Bu salaş köyde sevimli bir pilicin olduğu kimin aklına gelirdi? Open Subtitles من كان يعتقد بوجود فرخ لطيف في هذه القرية القذرة ؟
    Nicholas Ballard kristal kafatasının bir aktarım cihazı olduğunu düşünüyordu. Open Subtitles نيكولاس بالارد كان يعتقد أن الجمجمة هى وحدة نقل آنى
    Ayrıca, bir kadının rahminin, vücutta dolaşıp hastalığa neden olabilecek, canlı bir hayvan olduğuna inanıyordu. TED أيضاً كان يعتقد أن رحم المرأة هو حيوان حي والذي يمكنه التجول في جسدها وأن يسبب لها الأمراض.
    Doğanın onların oluşumundan bizi koruyacağını düşündü. TED لقد كان يعتقد أن الطبيعة ستحمينا من تكوينها.
    Her şeyi olduğu gibi kabul ederdi kimsenin ne olursa olsun şikayet etme, karışma hakkının olmadığını düşünürdü. Open Subtitles لقد كان يتقبل كل شئ كما هو لقد كان يعتقد أنه ليس من حق أى فرد أن يشكو أو يتدخل فى شئ بأى حال
    Bildiğimi sandı, Ezra. Bizim birbirinin her şeyini bilen insanlardan olduğunu sandı. Open Subtitles كان يعتقد بأني أعرف، إزرا كان يعتقد أننا ذلك النوع من الناس
    O bebeğin nefes kesici olduğunu düşünüyorsa kim nefes kesici değildir ki? Open Subtitles إن كان يعتقد بأن ذلك الطفل آثر للقلوب، فمن ليس آثراً للقلوب؟
    Bu ihtiyarın kendisine bu kadar hakim olabileceği kimin aklına gelirdi? Open Subtitles من كان يعتقد أن ذلك الكابوس العجوز قادراً على سيطرة كهذه؟
    Yazı çözmenin tehlikeli olabileceği, hanginizin aklına gelirdi? TED من كان يعتقد أن يكون فك رموز مهنة خطرة؟
    Marie'nin bunu yapacağı kimin aklına gelirdi? Open Subtitles ما يوم رائع لحفل الزفاف. من كان يعتقد هذا من شأنه أن يحدث لماري؟
    Bir sürtük yüzünden parlak bir politika kariyerini heba ettiğini düşünüyordu. Open Subtitles كان يعتقد أنكِ ستتخلين عن مستقبل سياسي لامع بسبب فتاة فاسقة
    Ayrıca, toplumun üç gruba ayrılması gerektiğini düşünüyordu: Üreticiler, ordu ve yöneticiler ve büyük asil bir yalan da herkesin bu yapıyı takip etmesini sağlamalıydı. TED وعلاوة على ذلك كان يعتقد أن المجتمع يُقسم إلى ثلاثة مجموعات: المُنتجون، الجيش، و الحكّام، وأطلق كذبة نبيلة عظيمة حتي يقنع الجميع باتباع هذا الهيكل.
    Dünyanın yaratıcısı Brahma'nın, maddi düzlemi sadece kendi zevki için tasarladığını düşünüyordu. TED فقد كان يعتقد أن براهما، خالق الكون، قد ابتكر فكرة الملذات الدنيوية على الأرض لمتعته فقط،
    Fikirlerinin Tanrı'dan bir armağan olduğunu düşünüyor yada inanıyordu. Open Subtitles لقد أدرك أو كان يعتقد بأن أفكاره كانت هبة من الرب.
    Maddenin, sonsuza kadar daha küçük parçalara bölünemeyeceğine inanıyordu. Open Subtitles كان يعتقد أن المادة غير قابلة للانقسام إلى قطع أصغر إلى ما لا نهاية
    Belki de biri paranın dörde bölünmesinin çok fazla olduğunu düşündü. Open Subtitles حسناً , ربما أحدهم كان يعتقد أن تقسيم المال على أربعة كان كثيراً
    Görme engeliyle barışık yaşaması gerektiğini düşündü. Open Subtitles كان يعتقد أن هذا كان سببه عدم قدرته على الإبصار
    Herkes deli olduğumu düşünürdü, ama ben umursamazdım... çünkü dünyayı gezmişim gibi hissederdim. Open Subtitles وكلّ شخص كان يعتقد أننى. مجنونة، لكنّي لم أهتم أبداً كان ذلك يجعلنى أحس أنى.
    Gecenin bir yarısı benimle buluşmak için dışarı çıktığında ne olacağını sandı bilmem. Open Subtitles لم أكن أعلم ما كان يعتقد أنه سيحدث. عندما هرب في الليل ليقابلني.
    Bir erkeğe çeyizim olmadan gideceğimi düşünüyorsa beni hiç tanımıyor demektir. Open Subtitles حسناً رأي رائع لو كان يعتقد بأنه سينالني وسأذهب إلى أي رجل بدون جهاز مناسب
    Kim böyle bir gaddarlık yapabileceğini önceden tahmin edebilir ki? Open Subtitles من كان يعتقد أنه قادر على تلك الأعمال الوحشية؟
    Seksi asistanı ve tüm o parayla Brezilya'ya uçacağını sanıyordu. Brezilya, sevdim. Open Subtitles كان يعتقد أنّه في طريقه إلى البرازيل مع مساعده ، وجميع الأموال
    Bir sabah Vidor'daki bir kadından kafasına oklavayla vurulduğuna dair bir şikâyet telefonu aldım ve saldırgan darbeyi indirdikten sonra kadının bayıldığını düşünmüş ama kadın bayılmamış. Open Subtitles تلقيت إتصال في الصباح من سيدة من فيدر و كان قد تعرضت لضربة على رأسها و الذي هجم عليها كان يعتقد بأنها فقدت الوعي
    Sence o aletini çıkarmanın iyi bir fikir olduğunu düşünüyor mu? Open Subtitles وانظر اذا كان يعتقد انها فكرة جيدة ان تدفع بعضوك للخارج
    Okul yoksul insanların önemli olduğunu düşündüğü şeyleri öğretecekti. TED ما كان يعتقد الفقراء بأنه مهم سينعكس في الكلية
    Bundan altı ay önce onun şerefine içebileceğini kim düşünebilirdi ki? Open Subtitles من كان يعتقد انه بعد ستة شهور.. انك ستشرب نخبه ؟
    En yakını, Permiyen yok olmasının sağ taraftaki bu güzel yapı nedeniyle bir etkiye sahip olduğu düşünülüyordu. TED كان يعتقد أن أحدثها وهو انقراض العصر البرمي الترياسي لايزال تأثيره للآن بسبب هذه البنية الجميلة على اليمين.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus