Kent'le ilgili bir şey biliyordu, Booth. | Open Subtitles | كان يعرف شيئاً ما عن كينت يا بوث |
bir şey biliyordu. | Open Subtitles | كان يعرف شيئاً. |
Will bir şey biliyordu, baba. | Open Subtitles | (ويل) كان يعرف شيئاً يا أبي |
Sadece konuşmak istediğinizi söyleyin, bakalım kadınların peşindeki muhteşem zeka hakkında bir şey biliyor mu. | Open Subtitles | أخبروه أنكم تودون التحدث إليه فحسب لتروا إن كان يعرف شيئاً عن الشخص البارع الذي يطارد هؤلاء النساء |
Düşün. Eğer gerçekten bir şey biliyor olsaydı soru soruyor olmazdı. | Open Subtitles | فكّر، لو كان يعرف شيئاً مؤكداً، لم يكن ليطرح الأسئلة. |
Cinayetle ilgili bir şey biliyor muymuş? | Open Subtitles | هل كان يعرف شيئاً عن جريمة ؟ |