10 dk. Önce Troy gömleğimin içine bakıyordu. | Open Subtitles | عشرة دقائق مضت، تروي كان ينظر أسفل قميصي من يهتم؟ |
Tanrım, Bill, onun tam gözünün önüdeydi, ona bakıyordu... grupta ki Richie'yi farkedicekti. | Open Subtitles | تلعب بشخصية بوني وتعرض نفسها عليه ليلة بعد أخرى بحق المسيح بيل كان ينظر من خلالها |
Ailesinin resimlerine bakıyordu. Alelacele evine gitmesi gerekti herhalde. | Open Subtitles | كان ينظر الى صور عائلته لا بد انه في عجلة للوصول الى بيته |
Aynaya bakıyor olabilir. | Open Subtitles | ربما كان ينظر في المرآة لديه بثرة في مؤخرته |
Onun kızınıza bakış açısını beğenmediniz ve karanızı değiştirdiniz. | Open Subtitles | لم تعجبكِ حتى أكثر من زوجك السابق الطريقة التي كان ينظر بها لابنتك |
Uyurgezer gibi pencereden bakıp ışıkları seyrediyordu. | Open Subtitles | كان يبدو كالنائم الماشى كان ينظر من النافذه على الأضواء |
Hep uzaklara... ..geleceğe, ufka baktı. | Open Subtitles | طوال حياته كان ينظر بعيدا إلى المستقبل إلى الأفق |
Kadının birinin eteği çok kısa olmalı ki ona bakarken ezildi. Dostum! | Open Subtitles | كان ينظر على فتاة بتنورة قصيرة ثم سقط مصدوما |
Belki de ilk kez gerçekten sana bakıyordu. | Open Subtitles | لربما كانت المره الاولى,ولكنه كان ينظر اليكى |
O ne gözle bakıyordu? | Open Subtitles | لم تعجبني مطلقاً ما الطريقة التي كان ينظر بها إليها؟ |
Ama sonsuza dek uzak durmak zorunda olduğu tek mutluluğa bakıyordu. | Open Subtitles | لكنّه كان ينظر للمتعة من منطلق انه يجب أن يكون محصورا إلى الأبد |
Ama bana baştan beri herşey benim suçummuş gibi bakıyordu. | Open Subtitles | لكنه كان ينظر إليّ وكأن الخطأ خطئي منذ البداية. |
Gözlerime bakıyordu, ben de uzaktan kumandayı arıyordum. | Open Subtitles | كان ينظر إلى عيني كنت ابحث عن جهاز التحكم |
Sonra yan tarafa doğru baktığımda yanımda duran adam doğruca aletime bakıyordu. | Open Subtitles | وعندها لاحظت أن أحداً ينظر إلى الرجل الذى يقف بجانبى كان ينظر إلى قضيبى. |
Çocuğu ilk gördüğünde ona bakıyordu. | Open Subtitles | كان ينظر إليها عندما رأى الطفل للمرة الأولى |
Sana öyle bir bakıyordu ki bence hayır diyen kişi sen olacaksın. | Open Subtitles | الطريقة التي كان ينظر لكِ بها أظن أنكِ أنتِ من سيرفض |
Dedim ki, "Ne oldu? Çocuğu tanıyor musun?" Adam resme bakmıyordu, isme bakıyordu. | Open Subtitles | الأمر هو أنه لم يكن ينظر إلى الصورة كان ينظر إلى الاسم المكتوب في أسفل الصورة |
Sanki, müzede Hz. Meryem'i tasvir eden bir başyapıta, bakıyor gibiydi. | Open Subtitles | أتعرف, كما لو كان ينظر إلى تحفة نادرة في متحف |
Belli ki müşterilerim yazılanlara bakıyor, göğüslerine değil. | Open Subtitles | فإذاً مِن الواضح أن عميلي كان ينظر إلى ذلك وليس إلى صدرها. |
Evet ama bence gözlerdeki bakış çok önemli. | Open Subtitles | حسناً .. ما جعلني أفكر بذلك الطريقة التي كان ينظر بها إليها |
- Neye bakıyorsun? - Kasette, yere bakıp duruyordu. Neye baktığını çözmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول معرفه لما كان ينظر للأرض بإستمرار وهو جالس هنا |
Adam sürekli dik dik bana baktı. Beni rahatsız etti. | Open Subtitles | ذلك الرجل كان ينظر إليّ طوال الوقت، لقد أخافني |
Şef bu sabah sana bakarken yolun kenarında bulduğu hırpalanmış bir köpek yavrusuna bakar gibiydi. | Open Subtitles | .الزعيم. بالطريقة التي كان ينظر بها إليكِ .هذاالصباح. كما لو أنكِ كنتِ جرو مسكين وجده على جانب الطريق |