"كان يُحاول" - Traduction Arabe en Turc

    • çalışıyordu
        
    • çalışıyormuş
        
    • çalıştığı
        
    • çalıştığını
        
    Çocuk, kız arkadaşını "Pek Sevgili Anne" den kurtarmaya çalışıyordu. Open Subtitles ما يُفترض أن يعني ذلك؟ الفتى كان يُحاول أن يُنقذ صديقته
    ...belki kimliğini saklamaya çalışıyordu. Open Subtitles أن تموت، وربّما كان يُحاول أن يُخفي هويته
    Bugün bile bunun önemsiz olduğunu ima etmeye çalışıyordu. Open Subtitles حتى اليوم، كان يُحاول التقليل من أهميّة ذلك.
    Görünüşe göre sinyalin güçlendirildiği röleyi korumaya çalışıyormuş. Open Subtitles يبدو أنّه كان يُحاول حماية إعادة بثّ الإشارة من إرسال الراديو.
    Bana vermeye çalıştığı şeyi bir gün bulma umuduyla. Open Subtitles علي أمل أنني يوماً ما سأجد . ما كان يُحاول أن يعطيني إياه
    Kardeşi, kefaletle serbest bırakıldığından beri hayatını bir düzene sokmaya çalıştığını söyledi. Open Subtitles يدّعي أخاه أنّه كان يُحاول تصويب مسار حياته منذ تمّ إطلاق سراحه مشروطاً.
    Sanırım ortama ayak uydurmaya çalışıyordu. Yani içlerinden biri olmak için. Open Subtitles أعتقد أنّه كان يُحاول التلائم بين العائلة، أن يكون واحداً من رجال العائلة.
    İçerdeler, çünkü kardeşi için ilaç almaya çalışıyordu. Open Subtitles إنّهم هُناك لأنّه كان يُحاول جلب دواء لأخيه.
    Sizi kızdırmaya mı çalışıyordu, yoksa düşmanın nasıl çalıştığını mı görmek istedi? Open Subtitles هل كان يُحاول إغضابكم ؟ أم أنه أراد معرفة آلية عمل الجيش ؟
    O sürtüğün öldürdüğü tüm insanları kurtarmaya çalışıyordu. Open Subtitles كان يُحاول إنقاذ جميع الناس منْ تلكَ القاتلة الحقيرة.
    Bence en zayıf noktayı belirlemeye çalışıyordu. Open Subtitles أعتقد أنه كان يُحاول تحديد البقعة الأكثر ضعفاً
    Kaçtığımdan beri cehennem sürekli beni geri çekmeye çalışıyordu. Open Subtitles ، منذ أن هربت كان يُحاول الجحيم بلا هوادة جذبي للعودة إلى هُناك
    Muhtemelen, depresyonu atlatmaya çalışıyordu. Open Subtitles ربّما كان يُحاول لتفادي الكآبة
    Ne söylemeye çalışıyordu? Open Subtitles ما الذي كان يُحاول أن يقولهُ لي؟
    Montgomery seni korumaya çalışıyordu. Ama paket, sen vurulmadan önce varamadı. Open Subtitles كان يُحاول (مونتغمري) حمايتُكِ، لكن الطرد لمْ يصل إلاّ بعد إرداؤكِ.
    Kendisini meşrulaştırmak için benim şirketimi kullanmaya çalışıyordu. Open Subtitles كان يُحاول استخدام شركتي لإستباحة نفسه.
    Onun gibi bağışıklık kazanmak için kendisine bulaştırmaya çalışıyormuş. Open Subtitles كان يُحاول الحبيب إصابة نفسه حتى يُمكنه أن يكون مُحصناً مثلها
    Bana izini kaybettirmeye çalışıyormuş gibi geldi. Open Subtitles يبدو الأمر بالنسبة لي أنه كان يُحاول إبعاد تعقبكم لأثره
    Sunucu, Astraeus mürettebatının Z-dalgalarını takip ediyormuş ya da etmeye çalışıyormuş. Open Subtitles -ما هذا؟ الحاسوب المركزي كان يتتبّع موجات "زي" لأفراد طاقم المركبة، أو كان يُحاول ذلك.
    Onunla iş yapmaya çalıştığı bazı adamlarla tanışmaya gittim. Open Subtitles ذهبتُ معه للقاء بعض الرجال كان يُحاول القيام بأعمال تجاريّة معهم.
    Çok büyük bir organizasyon olduğu izlenimini vermeye çalıştığı doğruydu. Open Subtitles لقد كان الأمر حقيقياً بأنهُ كان يُحاول أن يخلق إنطباعاً، بأن هُناك تِلك المُنظمة الكبيرة.
    Yeni şoförün gerçekte kim olduğunu ve neyi kanıtlamaya çalıştığını. Open Subtitles من هُو السائق الجديد حقاً وما كان يُحاول إثباته.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus