General Hammond, iyi niyetimizin göstergesi olarak az sayıda silah gönderebilirsek. | Open Subtitles | جنرال هاموند, إذا أرسلنا عدد قليل من الأسلحة كبادرة حسن نية |
Onu geçitten iyi niyet göstergesi olarak geri göndermeyi bile düşünebiliriz. | Open Subtitles | حتى لو تركناه يعود عبر بوابة النجوم، كبادرة حسن نية |
İyi niyet göstergesi olarak son müzakerelerden önce, | Open Subtitles | كبادرة لحسن النية قبل المفاوضات النهائية |
Teknik olarak kırmızı bölgede, ...ama bunu Valinin vatandaşa yaptığı iyi niyet jesti olarak gösterebiliriz. | Open Subtitles | حسناً, في المنطقة الحمراء, فعلياً لكن سنعتبرها كبادرة طيبة من محافظ لمواطن |
Bu gerçekleşirken, bir iyi niyet jesti olarak sizden gemilerinizin ilerleyişini durdurmanızı istiyorum. | Open Subtitles | وريثما يحصل ذلك، أطلب منك كبادرة على حسن النية... أن توقف تقدمك البحري. |
Biliyoruz ki, çevre memuru olarak, elimde gerçek bir güç yok, ama sembolik bir jest olarak, size bu makbuzu veriyorum. | Open Subtitles | من الواضح, كحارس بيئي ليست لدي أية صلاحيات لكن يمكنني أن أعطيك هذا الاقتباس كبادرة رمزية فقط |
İyi niyet göstergesi olarak size vermeye hazırız. | Open Subtitles | ونحن مستعدين كي نسلمها لك كبادرة حسن نية من قبلنا |
Arkadaşım Jesse'nin yerini ilk söyleyen kişi bir iyi niyet göstergesi olarak serbest bırakılacak. | Open Subtitles | اول من يخبرني أين يُحتجز صديقي جيسي ساطلق سراحه كبادرة حسن نية |
Bu arada, ...masalarınızın içeriğini bir iyi niyet göstergesi olarak kabul edin. | Open Subtitles | من فضلكم إقبلوا محتويات مكاتبكم كبادرة نية حسنة |
Ama altı yıl boyunca şirkette çalışmandan dolayı bir takdir göstergesi olarak sana çok özel bir hediye aldım. | Open Subtitles | ولكن كبادرة تقدير لسنواتكِ الست التي قضيتها في الشركة أحضرتُ لك هدية مُميزة |
Sembolik iyi niyet göstergesi olarak ikametgâhını çatı katı olarak gösteremez. | Open Subtitles | كبادرة رمزية، ريغان لا يمكن سرد دور علوي كما المقر الرسمي لها. |
Festival düzenlenir iyi niyet göstergesi olarak tüm hapishaneleri boşaltırlar. | Open Subtitles | يحصل احتفال، يفرغون السجون كبادرة حسن نية. |
İyi niyetimin göstergesi olarak sana martini ısmarladım. | Open Subtitles | كبادرة تفاؤل، طلبت لك شراب المارتيني |
Bir iyi niyet jesti olarak yapım şirketini aradım ve senin tüm sahnelerinin L.A.'de çekilmesini sağladım. | Open Subtitles | ، كبادرة على حسن النية لقد إتصلت بشركة الإنتاج ، "و جعلتهم ينقلون كل مشاهدك إلى "لوس أنجلوس |
Fakat iyi niyet jesti olarak bir nörolojik ucubeden diğerine bir ipucu vereceğim. | Open Subtitles | لكن... كبادرة عن حسن نية، ومن عبقري لآخر، سأعطيكِ تلميحا. |
Bunu bana bir arkadaşlık jesti olarak verdin. | Open Subtitles | منحتني هذا كبادرة صداقة. |
Uzlaşma jesti olarak, tabloların Belvedere'de kalmasına izin veriyorum. | Open Subtitles | كبادرة للمصالحة، أنني مستعدة للسماح ببقاء اللوحات في (بلفيدير). |
Bir güven jesti olarak. | Open Subtitles | كبادرة على الثقة |
Ayrıca jest olarak, düğün masraflarını karşılamak istiyorum. | Open Subtitles | و كبادرة حسن، أودُّ أن أدفـع ثمن هـذا الزفاف |
Bunu cömert bir jest olarak görmeyin, ben sadece sizin bugün mahkemede çok şey yaptığınızı gördüm, ...size yardım etmemin bana da gerçekten en sonunda yardımı dokunacağını sanıyorum. | Open Subtitles | لا تَعتبروها كبادرة خيرة أظن أنكم أبليتم حسناًً في المحكمة اليوم |