Hedefte büyük bir enerji birikimi algılıyoruz komutanım. | Open Subtitles | نحن نلتقط طاقة كبرى من قراءات الهدف سيدى |
büyük bir hayvan grubunun kökeni bu oldukça büyük bir geçiş.. | Open Subtitles | إنها نقلة كبيرة نسبياً منشأ مجموعة كبرى من الحيوانات |
Hastanemiz için büyük bir tanıtım kampanyası başlatacağız. | Open Subtitles | وسوف نقوم بحملة دعائية كبرى من أجل المستشفى |
Ayrıca dünyanın büyük bir kısmı eşi benzeri görülmemiş bir barış döneminde; dünya genelindeki aşırı yoksulluk oranları düşmeye devam ediyor ve çoğu Asya'da olmak üzere toplam iki milyardan fazla insan yaşam standartı konusunda ciddi artış yaşamış durumda. | TED | فرغم كل شيء، قد عاشت مناطق كبرى من العالم في سلام؛ ومعدلات الفقر المدقع حول العالم في تناقص؛ وأكثر من ملياري شخص، لا سيما من آسيا، يظهرون تطورًا مدهشًا في مستويات معيشتهم. |
Bu büyük bir komplo teorisi değil. | TED | لم تكن تلك مؤامرة كبرى من نوع ما. |
1988'de büyük bir loto kazanmis. | Open Subtitles | فاز بجائزة كبرى من نوع ما في عام 1988 |
"Bu savaşın büyük bir alanında buluştuk." | Open Subtitles | وها نحن نلتقي على أرض ميدان * * معركة كبرى من تلك الحرب |
- Soho arazilerinde büyük bir yeni alan. | Open Subtitles | منطقة كبرى من الأراضي الجديدة في سوهو |