Çünkü şans eseri bulduğun bilgi mührü, özel biri hakkında bir kitaptı. | Open Subtitles | لان كبسولة المعلومات التي مسكتها بيدك كانت كتاب عن رجل معين |
bilgi mührü geri tepmiş ve hakkımdaki tüm bilgiler doğrudan beynine süzülmüş olsa gerek. | Open Subtitles | ربما كبسولة المعلومات انطلقت وارتدت عليك وبثت جميع المعلومات عني في داخل رأسك تماما |
bilgi mührü, birinin aklını kaybetmesine sebep olacak kadar teknolojik değildir. | Open Subtitles | أن كبسولة المعلومات هو تكنولوجيا بدائية. انها ليست كافيه لجعل رجل يفقد عقله. |
Çekirdek zarar görmüş. Bu bilgi mührü, Siber-birimlerine zarar verecekti. | Open Subtitles | كبسولة المعلومات قد تعطب وحده السايبر |