Bu avcı çetesi heybetli olmakla kalmıyor, üstelik de çok büyük. | Open Subtitles | هذه الجماعةِ مِنْ الصيّادين ليست فقط هائلة ولكن كبيرةُ جداً أيضاً |
Yüzünde ve kollarnda büyük morluklar vard. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدَها كدماتُ سوداءُ كبيرةُ على وجهِها وذراعيها. |
Hiç komik değil. Çok iyi insanlar. Sadece burunları biraz büyük. | Open Subtitles | هم إنسانان لطيفان جداً إثنان الذي يَحْدثُ أَنْ يَكُونَ عِنْدَهُ أنوفُ كبيرةُ. |
Benim bu halta sonu için büyük plânlarım var. Tâhmin edeyim. | Open Subtitles | يَحْدثُ لذا عِنْدي خططُ كبيرةُ عطلة نهاية الأسبوع هذه. |
Herkese büyük bir sürprizimin olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتُ كُلّ شخصَ بأنّنا عِنْدَنا مفاجأةُ كبيرةُ. |
Ama büyük Set Resifi öyle büyüktür ki, aydan görülebilir. | Open Subtitles | رغم ذلك تبدو شعب المانعِ المرجانية العظيمةِ كبيرةُ جداً بحيث يمكن رؤبتها مِنْ القمرِ. |
Sana yardım etmemek için büyük planlarım var. | Open Subtitles | أوه، أنا عِنْدي خططُ كبيرةُ للا يُساعدَك تُنظّفُ. |
Hadi ama, bu çok büyük bir olay, kızım, huh? | Open Subtitles | تعال، هذه أَعْمالُ كبيرةُ هنا، الأخت , huh؟ |
- Fark etmediysen diye söylüyorum burada aşağıda da büyük haber. | Open Subtitles | - حَسناً، في حالة أنت مَا لاحظتَ، هي أخبارُ كبيرةُ جداً هُنا أيضاً. |
Bu adamın bizim için büyük planları var. | Open Subtitles | ذلك الرجلِ لديه خططُ كبيرةُ لنا |
büyük bir sürprizin olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قُلتَ أنّك لديك مفاجأةُ كبيرةُ. |
büyük bir aileyiz, abi kardeş gibiyiz, çünkü birbirimize oldukça yakınız, ama çok da yakın değil, bu kalbinizi en yakın arkadaşınızdan sakınmak, çalmak gibi birşey. | Open Subtitles | هذه عائلةُ كبيرةُ واحدة , مثل الأخواتِ والإخوةِ , لأن عِنْدَكَ هذه العلاقة الوثيقةِ , لَكنَّه لَيسَ قَريبَ جداً، مثل سَرِقَة قلبكَ مِنْ صديقِكَ الأفضلِ. |
büyük resifleri olmayabilir ama Trinidad'ın bataklıkları ve sulak arazileri başka hiçbir Karayip adasında bulunmayan bir hayvan için cennettir. | Open Subtitles | هو لا يُحتملُ أَنْ يكونَ عِنْدَهُ طوياتُ كبيرةُ , لكن مستنقعاتَ وأهوارَ ترنيداد ملجأ لبَعْض الحيواناتِ التي لم تجد على أي جزيرةَ كاريبيةَ أخرى. |
Ve Birleşik Devletler için büyük planlarım var. | Open Subtitles | لدي خططُ كبيرةُ للولايات المتّحدةِ |
- Hey hey hey. büyük problemlerimiz var. | Open Subtitles | عِنْدَنا مشاكلُ كبيرةُ. |
- Yukarda büyük haber oldu bu. | Open Subtitles | - هو أخبارُ كبيرةُ جداً فوق هناك. |
- Benim ellerim büyük ve gördüğünüz gibi bu küçük bir insanın kafası. | Open Subtitles | -I عِنْدَهُ أيدي كبيرةُ... وكما ترى، هذا رئيسُ a شخص صغير. |
Kısırlık ile birşey arasında inanılmaz büyük bir fark var. | Open Subtitles | تلك قفزةُ كبيرةُ جداً... بين الشيءِ وvasectomy. |
Şey bu büyük bir haber. | Open Subtitles | حَسناً، ذلك أخبارُ كبيرةُ. |
Şanslı adam... Bu büyük soygun. | Open Subtitles | رجل محظوظ هذه سرقةُ كبيرةُ |