Çünkü bir iş için, avukat olarak İsviçre'ye gittiğini söylemişti; ama şimdi silah satıcısı olarak Orta Amerika'da. | Open Subtitles | لأنه قال أنه ذاهب إلى سويسرا فى رحلة عمل كمحامى والآن هو فى أمريكا الوسطى كتاجر سلاح |
Anne, bu Hippinin aynı zamanda bir esrar satıcısı olduğunu unuttun mu? | Open Subtitles | هل نسيتي أن ذلك الشخص يعمل كتاجر للحشيش؟ |
Bir kızılderili tüccar gibi yapıp fiyat düşürebilirdim ama yapmayacağım. | Open Subtitles | يمكنني أن أتصرف كتاجر هندي وأخفض عرضي ، لكنني لن أفعل |
İster inan ister inanma, zayıf bir tüccar gibi göründün. | Open Subtitles | سواء كنت مدمناً أو لا, ستتم رؤيتكَ ! كتاجر ضعيف |
Barselona'daki mücevherci soygununda halı tüccarı olarak girdin ve öylece çıktın mı? | Open Subtitles | دخلت كتاجر مفروشات وخرجت بماذا؟ ثلاثون مليوناً؟ |
! Ben lanet olası bir hurma tacirine mi benziyorum? | Open Subtitles | هل أبدو لك كتاجر تمر لعين ؟ |
Bir tacir kadar kurnaz ve bir savaşçı kadar gözü peksin... | Open Subtitles | لا يخشى شيئا ، وبارع كتاجر |
Uyuşturucu satıcısı gibi mi? | Open Subtitles | شيدي ؟ شيدي كتاجر مخدرات مثلاً ؟ |
Adam doktorunu uyuşturucu satıcısı olarak kullanıyordu. | Open Subtitles | استخدمه الرجل كتاجر مخدرات |
Brad, kariyer sahibi bir uyuşturucu satıcısı olarak kışlarını, eşi Chantelle'le tanıştığı Fransa'da geçirirdi. | Open Subtitles | (براد)، أنت تجعل هذا ضيقاً جداً والآن (براد)، كتاجر مخدراتٍ ناجح يقضي شتاؤه في جنوب (فرنسا) |
Brad, kariyer sahibi bir uyuşturucu satıcısı olarak kışlarını, eşi Chantelle'le tanıştığı Fransa'da geçirirdi. | Open Subtitles | براد)، إنت مخلي) الفلوس ماسكة فشخ دلوقتي (براد)، كتاجر مخدراتٍ ناجح بيقضي الشتا في (جنوب (فرنسا |
Yani uyuşturucu satıcısı olduğunu bildiğimiz bir adamın muhtemelen GCPD'de yüksek bir konumda olacağını mı söylüyorsunuz? | Open Subtitles | تقولين لي أن رجل نعرفه كتاجر مخدرات وقاتل سيأخذ منصباً كبير في شرطة (غوثام)؟ |
Normal bir tencere satıcısı gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | لا تبدو كتاجر عادى |
Bir savaşçı kadar korkusuz ve bir tüccar kadar kurnaz. | Open Subtitles | إنه لايخاف شيء وبارع كتاجر |
Şimdiyse aynı kilimi iki müşteriye satan bir kilim tüccarı olduğunuzu öğrendim. | Open Subtitles | الآن علِمت أنّك كتاجر السجّاد تبيع البساط ذاته لزبونيْن |
Silah tüccarı kılığına giriyor. | Open Subtitles | إنه يتنكر كتاجر أسلحة |
Pek safran tacirine benzemiyor. | Open Subtitles | . لا يبدو كتاجر زعفران |
Bir tacir gibi kurnaz, bir savaşçı gibi korkusuz! | Open Subtitles | بارع كتاجر لا يخشي شيئاً |