"كتبتِ" - Traduction Arabe en Turc

    • yazdın
        
    • yazmışsın
        
    • yazdınız
        
    • yazmıştın
        
    • yazdığını
        
    • yazdığına
        
    • yazmıştınız
        
    • yazdığında
        
    • hazırladın
        
    • yazarsan
        
    Vurulma olayı için bir rapor yazdın ve bana da imzalattın. Open Subtitles أنتِ كتبتِ تقرير حادثي عن إطلاق النار و انا وقعت عليه.
    En güçlülerini yazdın. Open Subtitles أنتِ كتبتِ في الأسفل أنهم أشخاص أقوياء جداً
    Yapma, tüm konuşmaları 30 dakikada yazdın. Open Subtitles بحقكِ لقد كتبتِ خطابات أطول من ذلك في 30 دقيقة
    400 sayfa not yazmışsın. Open Subtitles لقد كتبتِ 400 صفحة من المذكّرات.
    Neden köylüler hakkında bunca zaman bu hikayeleri yazdınız? Open Subtitles لماذا كتبتِ كل هذا الكلام عن القرية لكل هذه السنوات
    Sen ona bir mektup yazmıştın. Onun nerede oturduğunu biliyorsundur. - Evet. Open Subtitles كتبتِ لها رسالة لابد انك تعرفين اين تعيش
    İpucu için misafir odasını ararken telefonun yanındaki deftere bir şeyler yazdığını fark ettim. Open Subtitles كنا نفتش منزل الضيوف عن أدلة؟ ورأيتُ أنك كتبتِ على حاسوب بجانب الهاتف
    Bunu altı yaşındayken bana yazdın. Open Subtitles أنتِ كتبتِ تلك الأغنيه حينما كنتِ في السادسة
    Onun yerine bana bu gece bu şiiri yazdın öyle mi? Open Subtitles ولكن عوضًا عن ذلك كتبتِ تلك القصيدة الليلة، ألست كذلك؟
    Pis bir laf da arkaya mı yazdın? Open Subtitles هل كتبتِ شيئًا آخر من الألفاظ البذيئة في الخلف؟
    Demek kendine mektup yazdın ve cüzdanıma tıktın. Open Subtitles كتبتِ رسـالة لنفسـك و وضعتِـهـا في حقيبتـي ؟
    Yeni Jenerasyonda Cinsiyet" adlı yeni kitabında bu güncel konu hakkında yazdın. Open Subtitles كتبتِ عن هذه الظاهرة الحالية في كتابكِ، "التحول: الجنس في جيل جديد"
    Bunları sen mi yazdın? Open Subtitles هل أنتِ التي كتبتِ هذه الخطابات؟
    Parti saatine soru işaretinden soru işaretine yazmışsın. Open Subtitles كتبتِ وقت الحفلة كعلامة استفهام
    Eline "Kendra'yı kaydetmeyi unutma." yazmışsın. Open Subtitles "لقد كتبتِ "تذكري تسجيل حلقة كندرا على يديكِ كندرا
    Öldüğü günün akşamı Vera'nın yanında olduğunu yazmışsın. Open Subtitles كتبتِ وقلتِ إنها رأت "فيرا" في مساء يوم وفاتها
    Bu adam bir rakipse ona neden yazdınız? Open Subtitles لماذا كتبتِ إلى هذا الرجل مع أنه منافس ؟
    Nihayet seninle tanıştığıma memnun oldum ve son mektubunda bir şey oldu diye yazmıştın. Open Subtitles أنا سعيد للقائك أخيرًا وأنتِ كتبتِ في رسالتك الاخيرة أن هناك ما وقع، ما هو؟
    Kitabı kendinin yazdığını, başkasının yazmadığını onaylıyorsun demek. Open Subtitles وفقط للتأكيد، أنتِ كتبتِ الكتاب بنفسك، لا كاتب آخر.
    Çünkü elimde onun yeni kitabını senin yazdığına dair bir şikâyet var. Open Subtitles لأنّي أملك شكوى هُنا تقول أنّكِ تدّعين أنّكِ كتبتِ أحدث كتبه.
    Gönderdiğiniz o mektuplarda ne yazmıştınız? Open Subtitles ماذا كتبتِ في تلك الرسائل التي أرسلتها إليهم؟
    Cidden o çeki yazdığında gelip seni aramayacağımı mı düşündün? Open Subtitles هل تعتقدين بحق أني لن آتي باحثة عنكِ حينما كتبتِ ذلك الشيك؟
    Pekâlâ, ilk albümünü nasıl hazırladın o zaman? Open Subtitles كيف كتبتِ البومك الأول ؟
    Eğer bunların birini bile yazarsan, seni bitiririm. Open Subtitles إذا كتبتِ أيّ شيءٍ حول أيٍّ من هذا فسأقضي عليكِ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus