Ama bu sabah gördüklerimden sonra o kıymık sonsuza kadar dursa olur sana bir daha bulaşmamam gerektiğini hatırlatması için. | Open Subtitles | لكن بعد ما رأيته هذا الصباح فسأتمسك وحسب بتلك الشظية للآبد كتذكير بألا اتورط معكِ مٌجدداً ابداً |
Bir şey ezildikten sonra onu tekrar toparlamanın ne kadar zor olduğunu hatırlatması açısından. | Open Subtitles | بل كتذكير كم صعب أن تعيد تَجميع شيء متى ما تم تحطيمه. |
Kendi fâniliğimizi hatırlatması için akan nehir sesi üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | إنيّ أخلقُ تدفقًا معزز ومؤثر كتذكير لنسبةِ وفياتنا. |
"Hope Ann Greggory bana bunu beceriksiz oğlumu hatırlatmak için verdi." | Open Subtitles | "هوب آن غريغوري أعطتني إياها كتذكير بأن ابني اخرق و فاشل" |
Evet, dinle, hatırlatmak için söylüyorum ki... Hatırlatmana ihtiyacım yok. | Open Subtitles | نعم اسمع, فقط كتذكير - لا احتاجك لتذكرني - |
Hayati bir hatırlatıcı olarak, onun gözde Protestanını çok sıkı bir tasmayla tutması gerek. | Open Subtitles | .. كتذكير لضرورة أن تبقي حيوانها المُتزمّت الأليف تحت السيطرة |
Senin Dünya'ya düştüğün günü hatırlatması için burada tutuyoruz. | Open Subtitles | أبقيناها هنا كتذكير لليوم الذي وصلتِ للأرض. |
Tabii, hatırlatmak isterim ki, Frank'i mutlaka aramalısın. | Open Subtitles | نعم, فقط كتذكير, تأكد "من ان تتحدث مع "فرانك |
hatırlatmak amacıyla, bu da daha büyük bir davadaki son değişiklik. | Open Subtitles | كتذكير هذا أنحراف كبير في قضية أكبر |
Bunu, yaptığımız her şeyi gören bir güç olduğuna yaptığımız her şeyin önemli olduğuna ve asla yalnız olmadığımıza dair bir hatırlatıcı olarak tak. | Open Subtitles | إرتدي تلك كتذكير بأن هناك قوة واحدة ترى كل شئ نقوم به وأن كل أفعالنا تهم |
Her neyse. Ama aslında Azuri, dünyamızın hikâyesinin dinamik olduğunu gösteren yaşayan bir hatırlatıcı olarak aramızda. | TED | على كل حال-- ولكن، "أزوري" موجود بيننا كتذكير حيّ أن قصة عالمنا مفعمة بالحيوية. |