Bunun nedeni suyun çok soğuk yani yoğun ve ağır olmasıdır. | Open Subtitles | يحدث الغرق ،لإن الماء بارد جداً ،مما يجعله أكثر كثافةً ووزناً |
Sıkıca yerleşen deniz ayıları dünyadaki en yoğun deniz memelisi topluluklarından birini oluştururlar. | Open Subtitles | ،ملازمين جوار بعضهم البعض إنهم يُشكّلون أكبر تجمعات الثديّات البحرية كثافةً على وجه الأرض |
Colombus kavşağına giden 1 trenine binebileceği bir metro istasyonu var, şehirdeki müzik prova yerlerinden en yoğun kullanılanı olarak saklanacak daha kötü yerler düşünebiliyorum. | Open Subtitles | " إلى القطار 1 في دائري " كولومبوس موطيء " معهد برينستون " للموسيقى كونه التركيز الأكثر كثافةً لمساحات تدريب الموسيقى |