Birçok kadın, zehirlenme sırasında düşük yaptı. | Open Subtitles | نساء كثيرات فقدوا شجاعتهم اثناء عملية الأعدام بالغاز |
Zamanında Birçok kadına karşı direndim. | Open Subtitles | لقد قاومت إغواء نساء كثيرات فى حياتى إنها موهبة خاصة أمتلكها |
Hayatım boyunca pek çok kadını sevdim ama nasıl uzun süreli olacağını çözemedim. | Open Subtitles | أحببت نساءً كثيرات في حياتي، ولكن لم أعرف قط كيف أحافظ على علاقاتي. |
- Bellane, evet. pek çok hanımın sizden bahsettiğini duydum. | Open Subtitles | ا بيلانى, نعم, لقد سمعت نساءا كثيرات يتحدثن عنك |
Yıllardır seni çok fazla kadınla tanıştırdım. Bu sefer birbirimizden emin olana kadar saklamak istedim. - Emin miyiz? | Open Subtitles | واعدت نساء كثيرات عبر السنين ولم أريد إخبارك قبل تأكدنا من علاقتنا |
O kadar çok cadı yakılıyor ki, adlarını bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | إننا نحرق أو نشنق ساحرات كثيرات ولا نذكر أسمائهن |
bir sürü zenci kadın üstsüz dans ediyordu. | Open Subtitles | كانت هناك نساء سوداوات كثيرات ترقصن بدون قمم |
Bugünlerde seviyeli ailelerden olan Birçok kız bu işi yapıyor | Open Subtitles | هذه الايام فتيات كثيرات من اسر راقيه يقومون بالعرض بنفس الاسلوب |
Sevgili kızım, iki eş ve Birçok sevgili gömdüm ve artık ikisinden de istemiyorum. | Open Subtitles | يا فتاتي العزيزة, لقد دفنت زوجتين وعشيقات كثيرات ولستُ بمزاجٍ لأيٍ من النوعين |
Birçok kadın gibi, Halâ kilolarımla ilgili yaramaz bir takıntım var. | Open Subtitles | مثل نساء كثيرات ما زال لدي هوس غير صحي بوزني |
Son günlerde 29 yaşında Birçok kadını muayene ediyorum. | Open Subtitles | ألتقي كثيرات ممن هن في التاسعة والعشرين مؤخراً |
Saçmalama. - Birçok iyi yarı kızla beraber oldum. | Open Subtitles | لا تكوني سخيفة واعدت فتيات كبيرات الحجم كثيرات |
Sadece bir kadınla olmuş Birçok kadın tanımıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف أن نساء كثيرات, يضاهوا مع أمرآة واحدة فقط. |
İnan bana, domuz-adamları isteyecek pek çok kadın olur. | Open Subtitles | صدقني، سيكون هناك نساء كثيرات سينجذبن إلى الرجال الخنازير |
O kocaman arabasının içinde pek çok kadını becermiş olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه ضاجع نساء كثيرات فى سيارته الضخمة تلك |
pek çok kadın bu paraziti sevmeyi öğrenir, isim verir, küçük kıyafetler giydirir parazitlerine oyun arkadaşları bulur. | Open Subtitles | نساء كثيرات يتعلمن معانقة هذا الطفيلي يعطونه اسماً، و يلبسونه ملابساً صغيرة و يعدون له أوقات لعب مع الطفيليات الأخرى |
Bu mikalı cam parçası, kafatasından çıkardığım pek çok parçadan biriydi. | Open Subtitles | وهذه الشظية من الزجاج الآمن استخرجتها مع كثيرات من جمجمته |
Belki de aynı anda çok fazla kişiyi birden sevdiğin içindir. | Open Subtitles | ربما لأنك أحببت نساءً كثيرات في آن واحد. |
Bir erkeğin çok fazla anası olamaz. | Open Subtitles | لا يمكن للإنسان أن يحظى بأمهات كثيرات |
Bu evde çok fazla sahte kız var. | Open Subtitles | هناك فتيات مزيفات كثيرات بهذا المنزل |
Luce'nin bir prensle evli olduğunu söylüyorlar, ama adamın o kadar çok karısı varmış ki, onu Amerika'ya göndermiş. | Open Subtitles | انجلو: أنهم يقولون بأن لوسي كانت متزوجة من أمير ولكن كانت عنده زوجات كثيرات لذلك ارسلها الى اميركا |
Bir adamın bu kadar çok eşe sahip olması biraz açgözlülük gibi duruyor. | Open Subtitles | يبدو جشعاً قليلا لـ رجل واحد أن يملك زوجات كثيرات |
Çünkü bu ceketin içindeyken bir sürü kadınla tanışıyorum. Bu cekete bayılıyorlar. | Open Subtitles | لأنني قابلت نساءاً كثيرات بهذه السترة، هن ينجذبن إليها |