"كثيره" - Traduction Arabe en Turc

    • sürü
        
    • fazla
        
    • birçok
        
    • pek çok
        
    • büyük
        
    • kadar çok
        
    • bir çok
        
    büyük bir martı sürüsü siste kaybolmuş, ve doğruca bir sürü ışığın olduğu şehre girmişti. Open Subtitles جماعات كثيره من الطيور البحريه قد فقدت طريقها في الضباب وتوجهت للمدينه حيث يوجد الضوء
    - Son zamanlarda bir sürü kamyon kaybettik. - Evet, bu doğru. Open Subtitles فقدنا شاحنات كثيره في الاشهر الاخيره نعم , هذا صحيح
    Bana kurtarılacak tek kişi benmişim gibi geliyor bu yüzden birkaç sandviç yemek istememin fazla bir şey olmadığını düşünüyorum. Open Subtitles انظر الي وفكر هل انا الوحيد هنا الذى بحاجه لانقاذ لذا اعتقد ان زوج من السندوتشات كثيره جداً لتسأل عليها
    İşte bu sebeple, bazı insanların kansere yakalanması için genleri çok fazla değişime ihtiyaç duymaz. TED ولهذا السبب أحيانا جينات شخص ما لا تحتاج لتغييرات كثيره ليصاب بالسرطان.
    Canlı canlı gömülme, hadim etme ya da başka birçok şey olabilir. Open Subtitles قد يكون الدفن حيا , او الإخصاء .لأحدهم او اشياء اخرى كثيره
    İyi bir mongrel pek çok açıdan bir zenci gibidir. Open Subtitles حسناً فى أحوال كثيره الكلب المهجن الجيد يكون مثل الزنجى.
    Bu kadar büyük bir delik açarak çok zahmete girmiş. Open Subtitles شخص ما وقع في مشاكل كثيره ليحفر حفره بهذا العمق
    Bakacağımız o kadar çok yer var ki, sanırım taktiğimizi değiştirmemiz. Open Subtitles هناك اماكن كثيره تحتاج تغطيه .. لدرجة أننى أعتقد أنه يجب تغيير طريقتنا
    İşimi yapmazsam, bir sürü ceset torbasının dolacağını anladım komutanım. Open Subtitles ما افهمه هو ان اكفان كثيره ستملأ مالم اقم بمهامى , سيدى
    Bir sürü iş var ve sizin gibi iyi adamım yok. Open Subtitles لدي اعمال كثيره.ولكن ليس لدي رجال بكفائتكم
    Sen ve ağabeyin için bir sürü eroin taşıdım ama aslan payını siz aldınız. Open Subtitles اسمع انا سويت اشياء كثيره لك ولاخوك وانتم كوشتو على كل شي
    Dosyasına bakın. Bir sürü anlamsızlık var. Bazı özel soru işaretleri var. Open Subtitles هناك تناقضات كثيره فى ملفها والكثير من الأسئله
    Cuore Matto'yu ve başka bir sürü şeyi seven Ignacio'yu. Open Subtitles و الذي كان يحب Cuore Matto و أشياء أخرى كثيره
    Ayrı ayrı, o kadar da değerli olmuyorlar, hep birlikte çok daha fazla kazanabiliriz. Open Subtitles ونتقاسم الجائزه, ليست كثيره لواحد ولكن ليس حينما تجمعهم جميعا.
    "Çok fazla eksiğimiz vardı..." diyebildi ve sandalyeye yığıldı kaldı. Open Subtitles لقد كان هنالك أوجه خلل كثيره ثم سقط منهاراً على كرسيه
    Diğer seçenek hapishane olduğuna göre, fazla seçeneğim yok, değil mi? Open Subtitles منذ كان البديل هو السجن لم يكن لدي إختيارات كثيره.. ألديكِ أنتِ ؟
    Buradan fazla gözükmüyor değil mi? Open Subtitles أنظر إليها من هنا. إنها لا تبدو كثيره .. أليس كذلك ؟
    Kira 17 yaşında, Lewis, birçok şey hakkında emin değil. Open Subtitles ولقد كانت غير متيقنه من أشياء كثيره أنا أؤمن بالله
    Nişan yüzüğünün tek bir tarzı olduğunu sanıyordum. birçok tarzı olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles إعتقدت ان خاتم الخطوبه بشكل واحد, لم أعرف أنه يوجد أشكال كثيره
    Konvoyla temas sağlayan diğer birçok denizaltıdan sinyal almaya devam ediyorduk. Open Subtitles لقد ألتقطنا عدة أشارات من غواصات أخرى كثيره تلقت هى الأخرى تعليمات بالتعامـل مـع تـلك القافلـه
    Birbirimizi görene kadar pek çok ay döngüsü geçmesine gerek yok. Open Subtitles فقط لاتدع دورات كثيره للقمر قبل أن أراك مجدداً
    Havada uçuşan o kadar çok ıvır zıvır var ki, sana da bir tane denk gelir üzülme. Open Subtitles لا تقلق ,طالما هناك شظايا كثيره لابد انك ستُصاب
    Birçokdüşünceden ve bir çok uykusuz geceden sonra, işte kararım. Open Subtitles بعد تفكير عميق وليالي كثيره من النوم هذا ما قررته

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus