Aramaya devam etmeye teşvik etmek için bir ödül açıklayalım. | Open Subtitles | أنظر، لنعلن عن مكافأة بالخارج كحافز لجعلهم يستمرون في البحث |
Aramaya devam etmeye teşvik etmek için bir ödül açıklayalım. | Open Subtitles | أنظر، لنعلن عن مكافأة بالخارج كحافز لجعلهم يستمرون في البحث |
Parmak izlerim, o biletleri sana hayatta kalmana teşvik etmek için verdiğimi gösterebilir. | Open Subtitles | بصماتي منطقية ان اعطيت تلك التذاكر لك كحافز لك لتبقى حيا |
İşleri batırmamanız için bir teşvik olarak düşünün. | Open Subtitles | انظروا لهذا كحافز لعدم الإخفاق |
teşvik olarak da seni gönderdi. | Open Subtitles | لذا أرسلك هنا كحافز |
Bu sergide önemli olan bu diyalog için beni rolüme bir idareci olarak, bir katalizör olarak bağlama şekliydi. | TED | ما المهم من هذا المعرض هو الطريقة التي حفزتني في عملي بصفتي كمنسقة ، كحافز لهذا الحوار |
teşvik etmek için maaşlarına zam yap. | Open Subtitles | أعطهم علاوة كحافز |
İki günlük süre seni teşvik etmek içindi. | Open Subtitles | أعطيتك يومين كحافز لك |
- O zaman bunu teşvik olarak al. | Open Subtitles | -إذن ربما تأخذ هذا كحافز |