Avcının burada olmama aldırmayacağını kesin olarak biliyorum. | Open Subtitles | أنظر أنا أعلم كحقيقة دامية بأن المبيدة لن تمانع وجودي هنا |
Burada lafınızı kesmem gerekiyor peder bey, çünkü kesin olarak biliyorum ki, İrlanda da hiç yılan olmadı ve Aziz Patrick hiçbir şeyi kaçırdığı falan da yoktu. | Open Subtitles | سأضطر أن أوقفك هنا يا آبتاه لأنني أعرف كحقيقة أنه لم يكن هناك ثعابين في آيرلندا أبدا |
Onun gerçek sarışın olmadığını kesin olarak biliyorum. | Open Subtitles | انا اعرف كحقيقة ان تلك الشقراء أن هذا ليس لون شعرها الحقيقي |
Her topluluk propagandaları gerçek olarak kabul etmeye açıktır ve propagandanın gerçeği değiştirdiği hiçbir toplum gerçek anlamda özgür olamaz. | TED | إن كل مجتمع ضعيف في أن يصدق الدعايات كحقيقة حيث إن كل مجتمع تفشى فيه الدعاية الكاذبة لا يمكن أن يكون حراً حقاً |
İyi bir yalan büyük bir tarihi gerçek olarak süslenir. | Open Subtitles | انها كذبة بشرية صغيرة ألفقت بشكل جيد كحقيقة تاريخية عظيمة! |
Gıda zehirlenmesiydi. İyi amaçlar için yeniden biçimlendirilmiş gerçek olarak düşün. | Open Subtitles | يمكنني فعلها دون عرق تعرضت لتسمم غذائي فكر بها كحقيقة |
Bana Kane'in bir nörologla görüştüğünü kesin olarak bildiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | تقول لي بأنك تعرف كحقيقة أن " كين " يزور طبيبة أعصاب ؟ |
Bunun kesin olarak biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف هذا كحقيقة ؟ |
Clay Dobson'ın atladığını kesin olarak biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرف كحقيقة أنه قفز ؟ |
Şimdi, o günlere ait sayfaları yeniden okuyunca babamın bunalımını, günlük hayatımızda, nasıl çözümü olmayan bir gerçek olarak kabullendiğimi görüyorum. | Open Subtitles | اليوم عندما أعيد قراءة الصفحات التي تعود إلى تلك الأيام أرى كيف أنني كنت قد أصبحت متقبلة لأزمة أبي كحقيقة مستعصية من حقائق الحياة اليومية |
Bunun ehemmiyetini katı bir gerçek olarak kabul et lütfen. | Open Subtitles | الرجاءتقبّلالضرورةِ هذه كحقيقة عنيفة. |
Ama bunu bir gerçek olarak gösteremezsin. | Open Subtitles | ولكن لا يمكنك إثبات ذلك كحقيقة |
Bunu bir gerçek olarak söylüyorum. | TED | أتحدث عن ذلك كحقيقة. |
Ve biz de hepsini gerçek olarak sunduk. | Open Subtitles | وطبعناهم كلّهم كحقيقة |
Bunu bir gerçek olarak belirtiyorum. | Open Subtitles | أنا أقر ذلك كحقيقة |