Diger Arap liderler onu bir müttefik gibi degil rakip gibi görüyorlardi . | Open Subtitles | الزعماء العرب الآخرون رأوه كمنافس ليس كحليف |
Ama, bana müttefik olarak güvenebileceğinizi bilmenizi istedim. | Open Subtitles | لكن أردتك فقط أن تعرف بأن بوسعك الإعتماد عليّ كحليف. |
müttefik olarak, düşman olarak ve daima bir dost olarak. | Open Subtitles | كحليف , كعدو وعلى الدوام كان صديق |
Kararlarını alırken, Amerikalıları değil müttefikleri düşünür. | Open Subtitles | أتخذ قراره ليس بصفته أمريكياً ولكن كحليف |
Kararlarını alırken Amerikalıları değil müttefikleri düşünür. | Open Subtitles | أتخذ قراره ليس بصفته أمريكياً ولكن كحليف |
Buraya sizin yani ABD donanmasının müttefiki olarak geldim. | Open Subtitles | جئت إلى هنا كحليف للبحرية الولايات المتحدة |
Churchill, Sovyet karşıtı hislerine, mazisine rağmen, Stalin'in Rusya'sını müttefik olarak kabul etti hemen. | Open Subtitles | ، للسوفييت في الماضي، قد رحب على الفور "سير فرانك روبرت" وزارة الخارجية البريطانية بروسيا بقيادة ستالين كحليف |
Bir rakip olarak ona saygım vardı, şimdi de müttefik olarak saygım var. | Open Subtitles | -لقد احترمته كعدو و الان احترمه كحليف لى |
Toplayıcılar, benim için iyi bir müttefik oldular. | Open Subtitles | هؤلاء الـ"جامعون للبذور" كانوا جيدون معي كحليف |
İngiltere'nin her rakibi İskoçya'yı müttefik olarak istiyor. | Open Subtitles | كل عدو لأنجلترا سيرغب بسكوتلاندا كحليف. |
Fransa'yı bir müttefik olarak istiyorsan, | Open Subtitles | أذا كنتِ تريد فرنسا كحليف |
Luciano, müttefik olarak daha değerli olabileceğini düşündüklerini öldürtmez. | Open Subtitles | لوتشيانو) اخذ قلة مختارة) الذي شعر بقيمتهم كحليف |
Attila, seni bir müttefik ve bir dost olarak karşılıyoruz. | Open Subtitles | (أتيلا) نرحب بك كحليف وصديق |
Mısır, Roma'nın müttefiki ilan edilecek. Başardı. | Open Subtitles | -و سيتم اعلان مصر كحليف لروما |