| ve sen de Delia'yı kimin öldürdüğü konusunda yalan söyledin. | Open Subtitles | و انتي , حسنا , كذبتي بِشأن من قتل ديليا |
| Yani bana yalan söyledin, şimdide utanmadan itiraf ediyorsun. | Open Subtitles | عظيم إذاً كذبتي علي وتعترفين بذلك بدون أدنى خجل |
| Beni aldattın, bana yalan söyledin, beni terk ettin ama buraya iş konuşmaya geldik. | Open Subtitles | هر تريدين ان الخص لكي الموضوع؟ لقد خنتيني لقد كذبتي علي و هجرتيني نحن هنا لنتناقش العمل هذا صحيح |
| Ben de yalanımı böyle sıkı sıkıya savunmalıyım işte. | Open Subtitles | هذا هو مستوي الالتزام الذي أحتاجه الي كذبتي |
| Mülakatın kötü gittiği hakkında yalan mı söyledin? | Open Subtitles | هل كذبتي بشأن أن المقابله سارت بشكل سيء؟ |
| Çocuklarımı tehlikeye attın ve yalan söyledin. | Open Subtitles | وضعتي أطفالي في خطر وبعد ذلك كذبتي بشأن ذلك |
| Önce Jeremy ile öpüşmen hakkında, sonra da galeri hakkında bana yalan söyledin. | Open Subtitles | كذبتي على عن تقبيل جيرمي وكذبتي علي ايضا عن المعرض |
| Bana bir tek beden ölçün konusunda yalan söyledin. | Open Subtitles | المرة الوحيدة التي كذبتي علي فيها عندما اخبرتيني بمقاسك |
| Babamla aranızda tuhaf bir şeyler var mı diye sormuştum ve sen bana yalan söyledin. | Open Subtitles | إنها امرأة ذكية لقد سألتكِ ما اذا كان هناك شيء غريب يجري مع والدي.. ولقد كذبتي أمامي |
| Bana yalan söyledin ve bu yedi büyük günahtan-- | Open Subtitles | لذا, اتعلمين ماذا؟ لقد كذبتي علي و تلك واحده من الخطايا |
| Bu da neydi, Deb? Ona yalan söyledin. | Open Subtitles | ماذا كان ذلك , ديـــبــي , انتِ كذبتي عليه. |
| Kaç bira içtiğin hakkında babama yalan söyledin! | Open Subtitles | كذبتي على والدي عن عدد الزجاجات التي تشربينها |
| - Sen de Baze'le bana diğerinin evinde olduğuna dair yalan söyledin. | Open Subtitles | لذا كذبتي علي انا وبايز بخصوص نومك في منزل شخص اخر |
| "ve bana yalan söyledin. | Open Subtitles | كل يوم مر لم تخبريني فيه عنكما كذبتي علي |
| Ama sen sadece ona yalan söylemedin. Sen bana da yalan söyledin. | Open Subtitles | لكنك فقط لم تكذبي عليها لقد كذبتي علي انا ايضا |
| Bana yalan söyledin ve Garret Reynolds'un arabasına bindin; | Open Subtitles | كذبتي عليَ ومن ثم ركبتي بالسيارة مع جاريت رينولدز رأيتكِ |
| Artık onunla konuşuyorsun. Benim yalanımı silmiş oldun. | Open Subtitles | . الآن و قد عدت تتحدثين معه مجدداً ، لقد أزلتِ كذبتي |
| Bana taşınmak istediğini söylediğinda yalan mı söylüyordun? | Open Subtitles | هل كذبتي عندما قلت لك أريدك أن تنتقلي للعيش معي, أليس كذلك؟ - كلا |
| Birçok insan benim yalanım sayesinde ölümden kurtuldu. | Open Subtitles | مزيد من الناس نجوا ولم يموتوا بفضل كذبتي. |
| O kadar çok istedim ki kendi yalanıma inanmaya başladım. | Open Subtitles | لقد رغبتُ بذلك كلياً... وبدأت أعيش كذبتي |
| Bu bana doğduğumda verilen isim. Peki o zaman neden bu konuda yalan söylüyorsun? | Open Subtitles | هذا كان اسمي للميلاد - ولماذا كذبتي بهذا الشأن؟ |
| Asıl demek istediğimin dışında bir şey. Neden yalan söylediğini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | لكن هذا ليس بالأمر المهم أريد أن أعرف لماذا كذبتي |
| Ayrıca, erkekler yalan söylemene aldırmazlar yalan söylediğin sürece bu hoşlarına gider. | Open Subtitles | بالإضافة إلى , الرجال لا يمانعون إذا كذبتي عليهم, طالما هم يحبون الكذبة التي تقوليها. |
| Sadece taşınmanla ilgili yalan söylemişsin gibi davranmadığına emin misin? | Open Subtitles | هل انتي متأكده انه لا يتصرف فقط كأنك كذبتي بخصوص إنتقالك للعيش معه؟ |
| Önermenliğin seni ancak yalan söylemediğin sürece korur. | Open Subtitles | لكن الحماية لا تحميكِ اذا كذبتي |
| yalan söylediniz. İkiniz de yalan söylediniz. Savaşa katılacağım! | Open Subtitles | كذبتي علي, كلاكما كذب علي أنا ذاهب إلى الحرب |
| Eğer sevsen bana yalan söylemezdin. | Open Subtitles | يا ألهي لو أنك تحبيه بالعدل لما كذبتي علي |