"كذلك لكن" - Traduction Arabe en Turc

    • öyle ama
        
    • öyledir ama
        
    • Öyleydi
        
    • öyleydim ama
        
    Seni öldürmek de öyle ama her şey pazarlığa tabi. Open Subtitles أيضا قتلك لم يكن كذلك لكن كل شي قابل للمفاوضة
    Ama ilan, seçmeler bütün gün diyordu. öyle ama, açık olan bölümü öğlen bitti. Open Subtitles لكن الإعلان قال الإختبار طوال النهار هو كذلك لكن الجزء المفتوح إنتهى ظهرا
    Evet, öyle. Ama daha çok şey gerekir. - Çok dayanıklı olması gerekir. Open Subtitles نعم هى كذلك لكن الامر يحتاج الى اكثر من هذا
    Belki de öyledir ama dene ve gitmiş olduğumda fark et yokluğumda oluşacak boşluğun ne kadar küçük olduğunu. Open Subtitles ربما يكون كذلك لكن انظر بنفسك مدى ضآلة ما أعنيه لك وكم سيكون الفراغ تافهًا عندما أغادر الآن
    Belki öyledir ama bu yüzden bu sektörde asla tutunamazsın. Open Subtitles ربما كذلك لكن لهذا أنت لا يمكنك النجاح في هذا العمل
    Evet Öyleydi, ama bu Nazi olmaktan iyidir, değil mi? Open Subtitles نعم، لقد كان كذلك لكن هذا أفضل من أن يكون نازيًّا، أليس كذلك؟
    Şey...sanırım öyleydim ama sadece son sınıfta çünkü piramidin tepesi için kısa birine ihtiyaç vardı. Open Subtitles أظنني كنت كذلك لكن في السنة الأخيرة وحسب فقط لأنهم إحتاجوا فرد صغير لقمة الهرم
    - Öyle, ama bir gün bana âşık olmayı ümit eden bir adamdan daha iyisini hak ediyorum. Open Subtitles نعم, نحن كذلك.. لكن أستحق لأن أكون مع شخص ما ليس بحاجة لأن يقلب أصابعه ويأمل في أن يغرم بي ربما, في يوم ما
    Öyle. Ama etrafında bir tane yaratıldı. Open Subtitles إنها كذلك لكن كان لديك واحد قد تم خلقه حولك
    Hayır hala öyle ama artık haya kanseri var ve kemoterapi görüyor. Open Subtitles لا,لا,هو مازال كذلك لكن هو الآن مريض بسرطان الخصية ويعالج كيميائياً
    öyle ama her şeyi riske etmeye değer mi? Open Subtitles هو كذلك لكن هل يستحق بأن تخاطري بكل شيء؟
    Bu, çoğu kişiye göre mantığı aykırı bir hareketti ve halen de öyle ama resim böylece gerçek dünyayı doğru bir şekilde yansıtabiliyordu. Open Subtitles هذا شيء غير متوقع للكثيرين.. ولايزال كذلك لكن هذه الطريقة جعلت الرسم يعكس بدقة
    Evet, öyle ama eninde sonunda burada yaşamaya başlıyacaksın. Open Subtitles نعم، أنتِ كذلك لكن ، في نهاية المطاف ، ستعيشين هنا
    öyle ama Addison, ben El Salvador'da çalıştım. Open Subtitles انه خيار سيء انه كذلك . لكن اديسون اناعملت في السلفادور
    Elbette öyle ama bir noktaya kadar. Open Subtitles وبالتأكيد إنه كذلك لكن فقط إلى درجة محددة.
    Öyle, ama kasabada onu sokakta gördüğünü söyleyen iki çocuk var. Open Subtitles إنه كذلك , لكن الآن لدي طفلان بالبلدة يقولون انهم رأووا واحدا يعوم بالطرقات
    öyle ama bazen değil. Hiçbir şey hatırlamıyorum. Open Subtitles أنا كذلك , لكن أحيانا , أكون لا مثلا , أنا لا أتذكر أي شئ
    Belki öyledir ama bence öyle ölmeyi hak etmemişti. Open Subtitles وربما كذلك... لكن أعتقد... يستحق الأفضل مما حصل عليه
    Aslında öyledir ama kalbe pek iyi gelmez. Open Subtitles في الواقع هوَ كذلك لكن ليس لضعاف القلوب
    Belki öyledir. Ama bir şeyi bilmen gerek. Open Subtitles ربما كذلك لكن يجب أن تعلم شيئا
    Evet, gerçekten Öyleydi. Ama dikkatli olmamız gerek. Open Subtitles أجل، أجل، كانت كذلك لكن علينا توخي الحذر
    Belki de öyleydim ama onun gerçekten mutlu olmasını istiyordum. Open Subtitles و ربما كنت كذلك,لكن أردته أن يكون سعيدا فحسب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus