"كراهيته" - Traduction Arabe en Turc

    • nefreti
        
    • nefretini
        
    • Nefret
        
    • olan nefretinden
        
    Bir misafirimiz var, insanlara karşı sıradışı nefreti beni bir insan sempatizanı gibi gösteriyor. Open Subtitles يحلّ علينا اليوم ضيف، كراهيته العمياء للبشر تجعلني أبدو كمتعاطف مع البشر.
    onun nefreti, korkutucuydu. Open Subtitles كراهيته . . كراهيته كانت مخيفة
    Hiç biri sana bir gün; "Ona asla teslim olma, asla yumuşama ve asla nefretini unutma yoksa onu kaybedersin." dedi mi? Open Subtitles لا تستسلمى له لا تذوبى له. لا تنسى أبدا كراهيته مع مرور الوقت الا أن كنتى ستفقديه ؟
    Bunu yaparsan, insanın doğasında ortaya çıkan bir şey sana olan nefretini azaltıp saygısını artırır." Open Subtitles و عندما تفعل ذلك فأنت تثير شيئا في الطبيعة البشرية يجعل كراهيته لك تقل و احترامه يزيد
    Bu adamdan hoşlandığımı söylüyorum, ama sen ondan Nefret ediyorsun. Open Subtitles أقول أنني أحب الرجل وأنت لا تستطيع التوقف عن كراهيته
    Ona yazdığımda, ben sadece onun Nefret dolu enerjisini emip geriye yansıtıyordum. Open Subtitles لذا عندما كتبت له، كنت امتص طاقة كراهيته لا غير واعيد عكسها
    Bana olan nefretinden daha güçlü. Open Subtitles وتعهده أقوى من كراهيته لي
    Büyüye olan nefreti, kalbindeki iyiliği yok etmiş. Open Subtitles كراهيته للسحر تأخذ الخير الذي بقلبه
    Romalılara karşı olan ve Judah'ya açıkladığı nefreti unuttu. Open Subtitles و نسي كراهيته "للرومان الكراهيه التي كان يتحامل بسببها علي "جودا
    Romalılara karşı olan ve Judah'ya açıkladığı nefreti unuttu. Open Subtitles و نسي كراهيته "للرومان الكراهيه التي كان يتحامل بسببها علي "جودا
    Onun bana olan nefreti mi yönlendiriyor? Open Subtitles يقودها بواسطة كراهيته لي
    nefreti benden geliyor. Open Subtitles كراهيته للفايد , أتت مني
    Bir görevi varmış. nefretini yaymak için harcadığı enerjiye baksana. Open Subtitles لقد كان يعتبر نفسه في مهمة, انظري لحجم لطاقة التي أهدرها لنشر كراهيته.
    Sen kralın vesayeti altındasın. Büyüye olan nefretini herkesten iyi biliyorsun. Open Subtitles طبقاً لقانون الملك، أنت تعرفين كراهيته الشديدة للسحر أكثر من أية أحد
    Keşke, nefretini karşılamak için onu orada arayacak bir sebebim olsaydı. Open Subtitles أتمنى لو لدى تسجيلات له هُناك لأقابل كراهيته تلك
    Gaius... Korkarım bana olan nefretini Tanrılar bile dindiremez. Open Subtitles أخشى أن حتى الآلهة لن تستطيع قلب كراهيته ليّ الآن!
    Kralın büyüye olan nefretini paylaşmıyorum. Open Subtitles أنا لا أشاركه كراهيته للسحر
    Daha Nefret dolu hissetikçe de... gerçekten öfke dolu -- çevremdeki dünya da daha Nefret dolu hâle geliyor gibiydi. TED وكما شعرت بكراهية لكثير والغضب، حقاً لاحظت أن العالم حولي يبدو أنه تزداد كراهيته أيضا.
    Kendi söylediklerine göre İsraillilerden Nefret ediyordu ama onları tanıyıp hikâyelerini öğrenerek ve barış için birlikte çalışarak bu nefretin üstesinden geldi. TED في حساباته الشخصية بسام كان يكره الإسرائيليين ولكن من خلال تعرف على الإسرائيليين وقصصهم والعمل معاً من أجل السلام تغلب على كراهيته.
    Babasından ona acımayacak kadar Nefret ediyordu, neredeyse benim kadar. Open Subtitles كانت كراهيته لأبيه, تساوي تقريباً كراهيتي.
    Mundt'a olan nefretinden dolayı Fiedler'in üzerine oynadık. Open Subtitles لقد أعتمدنا على "(فيدلر)", يجب أن أعترف بذلك. أعتمدنا على كراهيته ل "(مندت)".

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus