İnsandan oluşan bir ateş topu gibi havada süzüldüm ve burnum bile kanamadı. | Open Subtitles | لقد طرتُ عبر الهواء مثل كرة نار بشرية و لم أُصب بخدش |
Bak, elinde ateş topu olan bir herifle ilgili konuştuklarınıza kulak misafiri oldum. | Open Subtitles | سمعتكِ بالصدفة تتحدّثين عن رؤية رجلٍ يمسك كرة نار. |
Kimse "Juliet Güneştir." demez. Yani o, kızıl bir ateş topu mu? | TED | حسنا، إنك لا تقول أن جولييت هي الشمس -- هل يعني ذلك أنها كرة نار مشعة؟ |
Dışarıda gerçek bir ateş topu var ve burası ısınıyor! | Open Subtitles | هناك كرة نار حقيقية في الخارج، والحرارة ترتفع كثيراً في الداخل! |
"Ve bir ateş topu gibi patlayacağım. | Open Subtitles | "وسأنفجر إلى كرة نار سماوية لعينة. |
ateş topu! | Open Subtitles | ! كرة نار |