| Bir dakika. Boğazına bir şey kaçtı diye Christine'yi suçlama. | Open Subtitles | أنتظري دقيقة.لاتلقي بنوبة الآختناق التي أُصابتك علي كرستين. |
| Maria, geçen gece dün gece Christine adında genç bir kadın için taksi çağırmıştım... | Open Subtitles | تلك الليلة, ليلة أمس جلبت سيارة أجرة لإمرأة تدعى كرستين.. |
| Bugün çok hoş görünüyorsun Christine. | Open Subtitles | النجاح الباهر، تَبْدو رائعَ جداً اليوم، كرستين. |
| Kristen, arıyorum! Çocukken burada bir tane görmüştüm ve onu hep saklardı. | Open Subtitles | كرستين , انا ابحث كان يوجد مسدس عندما كنت صغيرا وكان ابيه يخفيه |
| Bu arada... Bana Kristin diyebilirsin. | Open Subtitles | بالمناسبة، يمكنك مناداتي كرستين. |
| Çocuklar, bu Christine Phillips. Gizli Hizmetler'den mezun oldu. | Open Subtitles | هذه كرستين فيليبس، الخدمات السرية تتخرّج. |
| Christine Daae. Umut verici bir yetenek Mösyö Firmin. | Open Subtitles | كرستين داييه، موهبة فذة يا سيد فيرمين ينتظرها مستقبل واعد |
| Christine Daae size geri geldi ve kariyeri konusunda endişeliyim. | Open Subtitles | كرستين داييه عادت إليكم وأنا حريص كي يتحسن عملها |
| Alan, eğer müvekkilinin menfaatini Christine'inkinin önüne koyamıyorsan... kenara çekilmelisin. | Open Subtitles | الن , اذا كنت لا تستطيع ان تضع مصلحة موكلك فوق , كرستين , اذن تنحى جانباً |
| - Harika. Teşekkürler. - Tebrikler, Christine. | Open Subtitles | عظيم , شكرا تهانينا , كرستين قمتى بامتياز فى القضية |
| Christine, seni hiç hak etmeyen bir adama aşıktın... seni güvendiğin her şeyden şüpheye düşüren birine... belki senin akıl sağlığınla oynamış olan birine. | Open Subtitles | كرستين , انت كنت تحبين رجلاً وهو غير جدير بيكى هو الذى جعلك تشكين فى كل شئ كنت تعتمدين عليه حتى انه ربما تلاعب بعقلك |
| Az önce açıkladığım gibi, Christine D.S.M'in "aralıklı taşkınlık rahatsızlığı"... olarak adlandırdığı bir hastalığa sahip. | Open Subtitles | وكما قمت بالتوضيح , تشخيص , كرستين , يشير الى الاضطراب الانفعالى المتقطع |
| Christine hakkında objektif hükümlerde bulunmuyor olsaydım fikrim... olumsuz olurdu, beni öldürmeye çalıştığını düşünürseniz. | Open Subtitles | اى تحيز قد اتخذة لصالح , كرستين لن يكون اقوى من حقيقة انها حاولت قتلى |
| - Illinois'de yaşıyorlar. - Christine'nin taburcu edilince gideceği yer. | Open Subtitles | انهم يعشون فى اللينوى وهذا حيث ستذهب , كرستين , بعد اطلاق سراحها |
| Hepsi "Oh, Christine. Sesini duymak ne güzel." falan dedi. | Open Subtitles | "مثل "اوه كرستين , كم من الطيف ان نسمع منك |
| Dürüst olacağım, Christine. Seni orada görünce çok korktum. | Open Subtitles | يجب ان اكون صادق , كرستين هذا يخفنى بشدة |
| - Bunu yapmayacağımı biliyorsun. - Ne hakkında konuşmak istiyorsun, Christine? | Open Subtitles | انت تعلم انى لم انوى عمل هذا عن ماذا تريدين الحديث , كرستين |
| Kristen'ın yanına otur. Senin yerin orası olacak. | Open Subtitles | إجلسي بجانب كرستين هناك سيكون مقعدك. |
| Bernice, sen Kristen'ın kitabından takip et. | Open Subtitles | برنيس, تابعي مع كرستين, حسناً؟ |
| Kristin Donnelly'nin nişanlısı Tommy Boyd'u araştırdım. | Open Subtitles | أستخرجت كل شئ عن خطيب "كرستين", "تومي بويد". -و؟ |
| Kirsten ve Julie ile yüzleşmek hapse girmekten daha iyi olmalı. | Open Subtitles | ولكن مواجهة "كرستين" و"جولي" من المؤكد إنه أفضل من الذهاب للسجن |
| Ben de Christian, o da C ile. | Open Subtitles | وأنا كرستين بحرف ك أيضاً |
| - Yaptığım şeyler, Kristine... - Düzeltebilirsin. | Open Subtitles | (الأشياء التي قمت بها (كرستين - قم بإلغائها - |
| "Kraliçe Christina", Greta Garbo'nun geceyi John Gilbert'la geçirdiği odaya veda ettiği sahne. | Open Subtitles | الملكة كرستين الذى ادت دورها .... جريتا جاربوا وهى تتحدث للغرفة . حينما قضت ليلتها بجانب جون جيلبرت |