Buralarda nasıl yürüdüğünü gördüm. Bundan ne kadar nefret ettiğini gördüm. | Open Subtitles | . لقد رأيت كيف تتجولين بالجوار لقد رأيت كيف كرهتي ذلك |
Yaptığım tercihlerden nefret ettiğini biliyorum, seni suçladığımı da söyleyemem. | Open Subtitles | اعلم أنك كرهتي الامور التي فعلتها.. ولا يمكنني أن ألومكِ.. |
Chestnut Hill'deki hayatından nefret ettiğini sanıyordum. | Open Subtitles | " لقد اعتقدت أنك كرهتي حياتك في " تشستنت هيل |
- Hayır. O işten nefret ediyorsun. | Open Subtitles | لقد كرهتي ذلك العمل |
Yani kendinden nefret ediyorsun. | Open Subtitles | اذا أنت كرهتي نفسك |
Prensip olarak Sharon'dan nefret ediyordun ama şimdi onun yerini alabilirsin. | Open Subtitles | لقد كرهتي شارون من حيث المبدأ قد تأتين الان لتحلين محلها |
Kırmızı biberden neden nefret ettiğini hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | لم افهم ابدا لماذا كرهتي الفلفل أحمر |
- O şeyden nefret ettiğini sanırdım. | Open Subtitles | -اعتقدت انكي كرهتي هذا الشيء |
Hiç Tilman'dan nefret ettiğini söyledin mi? | Open Subtitles | (هل سبق وقلتِ أنك كرهتي (تيلمن |
O halde açı çekmekten nefret ediyorsun değil mi? | Open Subtitles | اذا حقاً كرهتي كونك شهيدة؟ |
- Oradan nefret ediyorsun sanıyordum? | Open Subtitles | -ظننتك كرهتي هذا المكان |
Bunu yapmaktan nefret ediyorsun. | Open Subtitles | لقد كرهتي ذلك |
Yıllardır Ned'den nefret ediyordun. | Open Subtitles | أنتي كرهتي لسنوات |
Sen Chairy'den nefret ediyordun. | Open Subtitles | لقد كرهتي شايري |
- Sen de ondan nefret ediyordun. | Open Subtitles | -انتِ كرهتي فكرة وجوده . |