"كرهني" - Traduction Arabe en Turc

• benden nefret
• zaman ettiği gibi
• nefret etmiş
• nefret ediyor
• nefret ederse
• nefret ederdi
• nefret ediyordu
• nefret ettiğini

Bana sezdirmemeye çalışsa bile o benden nefret ediyordu.
لقد كرهني حتى وان تظاهر بأنه ليس كذلك أمامي

Sana olanları Rick anlattı. Rick benden nefret ediyor. Bunu sen de biliyorsun.
"ريك" أخبرك بهذه الأشياء أنه يكرهني ، لطالما كرهني و أنت تعلم هذا

Burdaki herkesin benden nefret etmesi umrumda değil Senin nefret etmemen yeter. Göreceğiz.
لا آبه إن كرهني الجميع هنا طالما لا تكرهيني. سنرى.

Bilmediğim şeyse benden ölesiye nefret etmiş olduğuydu.
ما لم أكن أعرفه أنه لطالما كرهني.

Ya kendi bebeğim de benden nefret ederse? Ne yaparım ben?
ماذا أفعل إذا كرهني طفلي بعد ذلك ؟

Babam benden nefret ederdi ama en azından dikkatini çekerdim.
لأن أبي كرهني لكن على الأقل أنا أحظى بإهتمامه

benden nefret ettiğini hep hissetmiştim ve nedenini anladım.
لطالما أحسست أنه كرهني والآن أعلم السبب

Çok fazla insan karakteri sevmiyordu. Bazıları da bu yüzden benden nefret ediyordu.
كرهني الكثيرين بسبب هذه الشخصية والبعض كرهني بسببها

Bugün işyerimde beni değerlendirmeye soktular. Herkes benden nefret ediyor.
لقد قدّموا مرجعات عليّ في العمل اليوم، الجميع كرهني.

benden nefret eden birisi var mı diye mi soruyorsunuz?
،أي أحد قد يريد فعل ذلك و لماذا هل تسألين إن كرهني أحد؟

Baban da benden nefret ederdi ama benim gerekli şeytan olduğumu da bilirdi.
ابوك كرهني ايضا ولكنه كان يعلم أنني كنت شر لا بد منه.

"Herkes benden nefret etse de köpeğim beni sever."
عندما كرهني الجميع، كلبي أحبّني.

Adam 18 yıldır sebepsizce benden nefret ediyor...
-تخبرني بأي شيء؟ -هذا الرجل كرهني لـ 18 عام بدون سبب

Ayrıldığım için benden nefret etmişti.
أجل،لقد كرهني لأنني إنفصلت عنه

Çünkü içimdeki kişilikten nefret etmiş olmalıydı.
لأنه كرهني من قلبه

benden nefret ettiğini düşünürdüm.
فلقد إعتقدت أنه كرهني