Uğramaya bayılıyor. Habersiz uğramasından nefret ettiğimi kaç kere söyledim. | Open Subtitles | هي تحب الزيارات القصيرة، أخبرتها بمدى كرهي للزيارات القصيرة |
-Beni nefretim yaşattı. -Nefret kötü bir duygu. | Open Subtitles | ــ كرهي أبقاني علي قيد الحياة ــ الكراهية تصبح ضربة قوية |
Benden nefret ediyorsun, ama benden daha az. İnsanın kendinden nefret etmesini bilemezsin. | Open Subtitles | أنت تكرهني ولكن أقل من كرهي .لنفسي، أنت لا تعرف شيئا عن كره النفس |
Bak. annemden ne kadar nefret etsem de onu seviyorum ve incindiğini görmek istemiyorum. | Open Subtitles | اسمعني، يجب أن تفهم.. أنه لا يهم مقدار كرهي لأمي فأنا أحبها.. |
Benim bu adamdan nefret ettiğim kadar sen de bu giysiyi seviyor olmalısın. | Open Subtitles | بقدر كرهي لهذا الرجل الآن، لا بد أن تحبوا هذه الحلة. |
Şu an senden ne kadar nefret ediyorum haberin var mı? | Open Subtitles | هل لديك أي فكرة عن مدى كرهي لك في هذه اللحظة؟ |
Altaf'a olan nefretimden daha az olduğuna... inanırsa götüreceğinden eminim. | Open Subtitles | لو أعتقد أن حبي لكشمير أقل من كرهي لألطاف |
Çünkü son göreceği insanın benim gibi ondan nefret ediyor olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أظن لأنني أريد آخر شخص يراه أن يكرهه بقدر كرهي له |
Buradan ne kadar nefret ettiğimi kelimelerle ifade edemem. | Open Subtitles | يا رجل , الكلمات لا تكفي للتعبير عن مدي كرهي لهذا المكان |
Bu güneş gözlüğünden ne kadar çok nefret ettiğimi söylemedin mi? | Open Subtitles | هل أخبرتك عن مقدار كرهي لتلك العدسات الشمسية؟ |
Ve artık benle ilgili hayatında unutmayacağı son şey ondan ne kadar çok nefret ettiğimi söylediğim oldu. | Open Subtitles | شيء آخر والآن, به أبي يتذكرني قد عن له قولي هو أبداً له كرهي مقدار |
nefretim büyümeye başladı ve öldürdüğüm her adam işleri iyiye götürüyordu. | Open Subtitles | كرهي الذي انهيته بقتل اولئك الحمقى صحح الاوضاع |
nefretim, vücudumu olmasa bile, ruhumu bir arada tuttu. | Open Subtitles | كرهي ابقي روحي لم تمس حتى مع المساس بجسمي |
Benden nefret edebilirsin ama bana inanmalısın onun başına bir şey gelmesine izin vermem. | Open Subtitles | أنتي تستطيعين كرهي ولكن يجب أن تصدقيني أن لن أترك أي شيء يحدث لها |
Benden nefret etmeye devam edebilirsin ama... Sadece söylemek istedim. | Open Subtitles | لا يزال بإمكانك كرهي لكني ظننت أن علي أن آتي و اقول ذلك |
Sana bir şey sormaktan nefret etsem de, Lily'yi gördün mü? Babam onu arıyor. | Open Subtitles | على الرغم من كرهي ان أسألك أي شيء, هل رأيت ليلي؟ |
Burada gecelere özgü kirli adamlarla takılmaktan nefret ettiğim kadar minibüs adamı olma fikrinden nefret etmiyorum. | Open Subtitles | بقدر كرهي لفكرة امتلاكي لشاحنة، فهي أفضل كثيراً من التسكع هنا مع ساكني الليل القذرين. |
Tüm o, "Hadi dövüşelim de eğlenelim biraz!" meselesinden nefret ediyorum. | Open Subtitles | أنا سعيدٌ لما أدافعُ من أجله. على الرغم من كرهي لقوله. |
Size olan nefretimden vazgeçmem 5 yılımı aldı. | Open Subtitles | ولقد استغرق الأمر مني خمسة سنوات لأتوقف عن كرهي لكنّ |
Her ne kadar dibine kadar nefret ediyor olsam da bir kenarda oturup, bu kasabanın yok olmasını izleyecek değilim. | Open Subtitles | وبقدر كرهي هذه البلدة القديمة المهترئة فلا أريد الوقوف مكتوف الأيدي ومشاهدتها تموت، اتفقنا؟ |
İzlemedim. Bilirsin bağımsız yapımları sevmem. | Open Subtitles | لم أشاهد تلك التفاهة تعرف كرهي للأفلام المستقلة |
Gerçek bir Peştu'ysan, nefretimi anlarsın. | Open Subtitles | أرجوك تفهم كرهي |
Sana yaptığımı sandığın şey yüzünden Benden nefret etmek istiyorsan, durma et ama inan bana eğer yardımı kabul etmezsen davayı kazanma şansın olmayacak. | Open Subtitles | تريد كرهي لما تظن اني فعلته بك فالتتفضل لكن صدقني ، إن لم تقبل المساعدة لن تحظى بفرصة للفوز بقضيتك ؟ |
Senden nefret etmeme noktasında kendime izin vermeye çok yakınım. | Open Subtitles | أنا قريبة جداً من أن أدع نقسي تختبر مشاعر قوية من عدم كرهي لك |
Başkalarını alkışlamaktan nefret ettiğimden daha çok hem de. | Open Subtitles | اكره ذلك اشد من كرهي للتصفيق للاشخاص الاخرين |