Bir süre sonra peynirli poğaça ve armutlu kruvasan'lar ortaya çıktı. | Open Subtitles | حتى أصبح بعدها جبن الريكون و كرواسون المشمش |
Sonra günlerden bir gün işten sonra deri kokarak dükkana geldin ve bir kruvasan istedin. | Open Subtitles | وأنت أتيت في يوم ما ورائحتك كالجلود بعد أن عملت في متجرك طوال اليوم وطلبت كرواسون |
Şekerli Çörek kalmamışsa bir tane kruvasan alıyorum. | Open Subtitles | أتناول "كرواسون" إن لم يكن لديهم كعك مثلج. |
Ricotta peyniri ve kayısılı ay çöreği badem ezmeli, kahveli kek ve limon rendeli, şeftali kremalı pastayı bulana kadar hep daha iyi yemek tarifleri arayıp durdum. | Open Subtitles | كنت أبحث دائماً عن وجبات أفضل و أفضل حتى أصبح بعدها جبن الريكون و كرواسون المشمش و شرائح الموكا مع طبقة من اللوز |
Ben çikolatalı ayçöreği istiyorum, Şekerli kahve ve sütlü kahve. | Open Subtitles | انا اريد كرواسون بالشوكولاتة، سكر قليل وقهوة خفيفة. |
Victoria, sen bu çikolatalı kruvasana bayılırsın. | Open Subtitles | فيكتوريا، كنت أحب هذه الشوكولاته كرواسون. |
Erkek kardeşim Chop-Top'un kruvasan sandviçlerine koyduğu tatlı etten bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | ناهيك عن اللحم الحلو أن أخي فرم-الأعلى يضع في بلده السندويشات كرواسون. |
Demek kruvasan getirdin. | Open Subtitles | أحضرت لي كرواسون |
Bana bir kruvasan falan getir. | Open Subtitles | ائتني كرواسون أو شيء من هذا. |
- Ben bir kruvasan istiyorum. | Open Subtitles | - أُريدُ كرواسون. |
kruvasan yok sanırım. | Open Subtitles | لا أظن أن لدينا "كرواسون" |
kruvasan ve hala sıcak! | Open Subtitles | كرواسون" ولا تزال دافئة" |
Tahmin et ağzıma bir seferde kaç ay çöreği sığdırdım. | Open Subtitles | خمني كم كرواسون وضعتهم داخل فمي مرة واحدة |
Ben bir espresso istiyorum ve de ufak bir pasta, veya ay çöreği. | Open Subtitles | أريد اكسبريسو مع... مع معجنات صغيره أو كرواسون |
Ben de "croissant" (ay çöreği) diyemem. | Open Subtitles | لانى لا أَستطيعُ قَول (فرصه). أنا لا أَستطيعُ قَول(كرواسون) أوه، اللهي! |
Hayır. Sanırım yapacağım şey, ona caddenin aşağısından ayçöreği almak olacak. | Open Subtitles | لا، أظنني سأحضر له كرواسون من آخر الشارع |
Kahve, ayçöreği, Tiffany's'de kahvaltı. | Open Subtitles | قهوة، كرواسون كفيلم "الإفطار ببيت (تيفاني)" |
Bir kruvasanla bir Çörek birbirlerine özel bir şekilde sarılıyorlar. | Open Subtitles | حسنا، إذا كان "كرواسون و كعكة محلات ...يعانقان بعضهما |
Çörek mi? Bayılırım. | Open Subtitles | كرواسون"؟" !"إنني أحب فطيرة "الكرواسون |
Geçen yıl, French Club, Don Rollen'in arabasını dev... çikolatalı bir kruvasana çevirmeye çalıştı. | Open Subtitles | السنة الماضية حاول النادي الفرنسي ...(أن يحولوا سيارة (دون رولينز إلى كرواسون ضخم |