Bu kurban, bitki partiküllerinden oluşmuş kocaman bir salata gibiymiş. | Open Subtitles | الضحية كان كمثل كسلطة منفجرة من جزيئات النباتات |
Basit bir kiş ve salata gibi gözükebilir ama biraz balsam sosu ve soğan cilası onu harika bir şey yapıyor. | Open Subtitles | ربما يبدو كسلطة ومعجنات بسيطة لكن مع تقليل الدهون ، و طبقة البصل قد حولته بالكامل إلى شيء أفضل |
Burası MumBai, bunu salata yapıyorlar. | Open Subtitles | يقدمونها هنا في "مومباي" كسلطة |
Şimdi, bayım, sizin İncil konusunda otorite olduğunuzu söylemekle yanlışlık yapmıyorum, öyle değil mi? | Open Subtitles | الآن يا سيدى ، إننى محق فى استدعائك كسلطة على الكتاب المقدس ألست كذلك ؟ |
Eğer dikkatini vermiş olsaydın, belki de ailenin seni daha çok sert bir otorite figürü... ya da bir canavar olarak gördüğünü anlardın. | Open Subtitles | إن كنت منتبهاً، لربمالاحظتأن عائلتكتراك... كسلطة صارمة، غول، إن لاحظت |
Einstein'ı bilimsel bir otorite olarak kabul ediyorum. | Open Subtitles | أقرّ بـ(آينشتاين) كسلطة علمية |