Nam Da Jung'u ifşa edersek, öbür taraf sadece bu makaleyi skandal olarak kullanarak uygunsuz ilişki meselesine girecek. | Open Subtitles | ان كشفنا عن نام دا جيونغ فالجانب الاخر سيحول الامر الى علاقة غير محترمة و يستغلون هذا المقال كفضيحة |
Bir mil boyunca, konuyla bağlantılı bir seri cinayet var; ifşa ederiz. | Open Subtitles | هناك مجرمين مرتبطين بهذه المؤامرة على بعد عدة أميال إن كشفنا هذا... |
Akşam yemeğine kalmak ister misin? Efendim, onların yanında çok fazla kalırsak açığa çıkma riskimiz artar. | Open Subtitles | سيدي, كلما أطلنا وجودنا كلما زادت أحتمالية كشفنا |
Sonunda geçen hafta Yigael'in Duvarı'nı ortaya çıkardık. | Open Subtitles | و فقط الأسبوع الماضى كشفنا نهائيا عن حائط ييجال |
PP: Tamam, süpriz değil, Bizi farkettiler. | TED | بول بيف: حسناً، لا مفاجئات، الناس اقتربوا من كشفنا. |
Geçmişte kullandığı en az beş farklı kimlik tespit ettik. | Open Subtitles | وقد كشفنا خمسة هويات إستعملتها في الماضي |
peşinde olduğumuzu Fark etmemeli. Adı Jake Ballard. | Open Subtitles | لا يجب أن يعرف أننا كشفنا سره. إسمه جايك بالارد. |
Daha erken, mesela bir iki yıl önce Fark etmiş olsaydık şansımız daha yüksek olurdu. | Open Subtitles | لو أننا كشفنا ذلك قبل سنة أو اثنتين لكانت فرصتنا أفضل |
Chongqing'te bir direniş evini çökerttik ve on tanesini tutukladık. | Open Subtitles | كشفنا خلية مقاومة في "شونج كينج". قبضنـا على عشرة منهم. |
Gösteri bitti. foyamız ortaya çıktı. | Open Subtitles | العرض انتهي, لقد كشفنا |
Bizi ifşa etmek istiyorsa The New York Times'a kara kutuyu göndermesi yeter. | Open Subtitles | إن أرادت كشفنا فكان بإمكانها إرسال الصندوق الأسود كاملا "إلى جريدة "نيو يورك |
Bizi ifşa etmek istediğin kişiler mi? Şu beraber olduğun gizli topluluk şeyi mi? | Open Subtitles | الناس الذي تودّ كشفنا لهم، ذاك المجتمع السرّيّ الذي تنتمي له؟ |
Yani bu demektir ki, ifşa olmadan oraya girmek kolay olmayacak. | Open Subtitles | إذاُ نهاية القول لن يكون من السهل الدخول بدون أن يتم كشفنا |
Ve bunu yapmakla, "gerçek"in bizzat kendisi hakkındaki tuhaf doğruları açığa çıkardık. | Open Subtitles | وبذلك، لقد كشفنا الحقيقة الغريبة عن الواقع نفسه. |
O çocuğu bulup burdan çıkmanız gerek çünkü açığa çıktık. | Open Subtitles | يجب أن تجدوا هذا الفتى و تخرجوا من هنا لأنه قد تم كشفنا |
Gizli işleri açığa vuran görüntümüzden kısa süre sonra, bu yılın başındaki görüntümüzden hemen kısa süre sonra... ...banka bu konuda politikasını gözden geçireceğini ilan etti. | TED | الآن بعد وقت قصير من كشفنا لهم، بعد وقت قصير جداً من كشفنا لهم في وقت سابق من هذا العام، أعلن البنك الدولي استعراضاً لسياسات في هذا. |
Kahretsin, tüm köstebekleri ortaya çıkardık sanıyordum. | Open Subtitles | تبًّا، إعتقدت بأنّنا كشفنا كلّ المخبرين. |
- Ne? - Onlarca yılın tacizini ortaya çıkardık. | Open Subtitles | ـ لقد كشفنا عن عقود من سوء المُعاملة والإعتداءات |
Başka bir deyişle büyük bir küstahlık yaparak yüzlerimizi göstermemizi istiyor. Böylece şüphelendiğinde Bizi öldürebilecekti. | Open Subtitles | إن حاولت الشرطة خداعه، فإنه سيقتلني أنا وعضو الشرطة القديم كوننا كشفنا عن وجهينا |
Yakın zamanda, kendi evimde her şeyimi yok etmek için bir komplo kurulduğunu Fark ettik. | Open Subtitles | لقد كشفنا مؤخراً مؤامرة هنا في منزلي لمحاولة تدميري وكل ما بنيته |
Haklıysak, elimizdeki delillerle peşinde olduğumuzu anlar , | Open Subtitles | هو الجاسوس، و كشفنا بأننا قد علمنا بأمره، |
İfşa olduk galiba. | Open Subtitles | أعتقد بأننا كشفنا |