Beyler, eğer havaya uçurursanız kuyu mum gibi söner. | Open Subtitles | ستشتعل كشمعة , أيها السادة إن لم تخمدوها |
Sürdüğün saç boyası kafandan akıyor sen de yaşlı bir mum gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | حسنا، بطريقة نزول صبغة شعرك للأسفل على رأسك تبدو كشمعة رجل عجوز. |
- Evet, tabii ki ve zayıf bir mum gibi görünse de onun içindeki ateşi tutuşturdu. | Open Subtitles | نعم ، نعم و أشعل هذا المنظر النار فيه مما جعله يبدو كشمعة مُضيئة |
d Ve bana öyle geliyor ki d d Yaşadığın hayat d d Yağmur bastırınca d d Kime tutunacağını bilmeyen d d Rüzgardaki bir mum gibi d d Ve seni tanımış olmayı d d Çok isterdim d d Ama küçücük bir çocuktum d | Open Subtitles | ″ و قد بدى لي ″ ″ أنت تعيش حياتك ″ ″ كشمعة في مهبّ الريح ″ |
Umarım bir mum gibi yanarsın, seni zavallı o... çocuğu. | Open Subtitles | آمل أن تحترق كشمعة أيها الوغد البائس |
Ve günes isigi, tipki mum gibi cildimi yakiyor. | Open Subtitles | وضوء الشمس يحرق جلدي كشمعة سائلة |
Onu bir mum gibi söndür. Şimdi, artık, o öldü. | Open Subtitles | "أخمد أنفاسه كشمعة وهو ميت الآن" |
Titreyen bir mum gibi. | Open Subtitles | كشمعة متارجحة |