| Bak, arkadaşın olarak söylüyorum; tatile ihtiyacın var. | Open Subtitles | إستمع، ما تريده وأنا أقول ذلك كصديقك الحميم، هو إجازة |
| Annie, iyimser bir arkadaşın olarak, salla gitsin derim. | Open Subtitles | آني كصديقك المتفاءل يجب أن أقول أن تتركي هذا الموضوع |
| Buraya resmi bir kişi olarak gelmedim arkadaşın olarak geldim. | Open Subtitles | انا لست هنا بصفتي الرسميه انا هنا كصديقك |
| Senin kumandanın olarak, ya da bir dostun olarak, terfilerinle uğraştım... | Open Subtitles | كقائدك المسؤول أم كصديقك الذي احتضنك وسعى الى ترقياتك |
| Pekala, dostun olarak cevap vereyim, şunu bil ki sen benim dostum değilsin. | Open Subtitles | حسنا , دعنى ارد على هذا كصديقك وسأخبرك انك لست صديقى |
| Yoksa arkadaşın gibi ölümüne dayak yiyeceksin. | Open Subtitles | حينها لن يتمّ ضربك حتّى شفير الموت كصديقك |
| O zaman arkadaşın gibi ölünceye kadar dayak yemekten kurtulursun. | Open Subtitles | حينها لن يتمّ ضربك حتّى شفير الموت كصديقك |
| Ayrıca arkadaşın olarak sana o canavarı uyandırmamanı öneririm. | Open Subtitles | إضافة إلى ذلك كصديقك أنصحك بأن لا تحمسيه |
| Ama Zoe, arkadaşın olarak, sana küçük bir tavsiye vereyim. | Open Subtitles | لكن زوي كصديقك دعيني فقط أعطيك نصيحة واحدة غير مرغوب بها |
| Eğer Dört sana gelseydi arkadaşın olarak sen de aynısını mı yapardın? | Open Subtitles | إن أتى إليكِ كصديقك هل يمكنكِ فعل الشيء نفسه ؟ |
| Beni olduğum gibi hatırlamanı istiyorum, dahi arkadaşın olarak,... | Open Subtitles | تذكرني كما أنا ...كصديقك العبقري, ليس كشيء |
| arkadaşın olarak ... 2 haftadır bu odadasın. | Open Subtitles | كصديقك! أنت تمكث بهذه الغرفة منذ أسبوعين وأُصِرُّ عليك بالخروج. |
| Zoe, bir arkadaşın olarak sana yalvarıyorum, lütfen. | Open Subtitles | ,زوي، كصديقك أنا أستجديك. رجاءً |
| dostun olarak, sen, izin vermeyeceğim bir şey söylemeden önce buradan gitmeni söylüyorum. | Open Subtitles | و كصديقك فأنا أخبرك بأن تخرج من هنا بجق الجحيم قبل أن تقول شيئًا لا يُمكنني أن أتغاضى عنه |
| Üzgünüm, ama dostun olarak, bunu söylemek benim görevim. Rose'u sevmiyorum. | Open Subtitles | , أنا آسف , لكن كصديقك (من مهامي أن اقول لك أني غير معجب بـ(روز |
| dostun olarak rica ediyorum,.. | Open Subtitles | انا أطلب منك ذلك كصديقك |
| John, sana bunu dostun olarak söylüyorum. | Open Subtitles | جون,أنا أكلمك كصديقك |
| Genelde solgun, güneşe çıkmayan buradaki arkadaşın gibi şişko, güçsüz tipler oluyorlar. | Open Subtitles | عادة ما يكونون شاحبين متعطّشون للشمس، بحلمات ضعفاء كصديقك هذا |
| arkadaşın gibi masumların kanı sayesinde büyük ayinimiz gerçekleşebiliyor. | Open Subtitles | دم الابرياء كصديقك هو من يجعل من طقوسنا الكبرى شيئا ممكنا |
| Erkek arkadaşın gibi arkamdan vurma beni yani. | Open Subtitles | كما تعلم... كصديقك الذي ضربني على ظهري كالجبان |
| Ama bir arkadaşın ve doktorun olarak, senin yüksek riski olan bir çevrede bulunmana izin veremem. | Open Subtitles | لكن كصديقك و طبيبك , لا يمكنني أن أسمح لك بقضاء الليلة في بيئة خطيره |