Bak, eğer birinden öc almak istiyorsan, bir avcı gibi düşünmen gerekiyor. | Open Subtitles | انظر , ان كنت تريد الانتقام من احد يجب ان تفكر كصياد. |
Dinle, seni Balkan halı satıcısı senin deyiminle, benim beyaz avcı rolüm beni ilgilendirir. | Open Subtitles | اسمع , يا بائع السجاجيد البلقانيه... دورى كصياد كبير كما تسميه ... هو شأن خاص بى |
Cesur avcı olarak bilinen Bay Duke'u hatırlayacaksınız özellikle bu ülkedeki önemli seri katillerin altı tanesini ele geçirmiştir. | Open Subtitles | أنت ستتذكر السيد (دوك) كصياد للوفرة مسئولا سابقا عن الأسر معظم القتلة المحترفين المحتقرين فى ستة من هذه البلاد |
Masasında kişisel eşya bulundurmaması kaçak avcısı olduğu zamandan kaynaklanıyor olabilir. | Open Subtitles | أتعرفان، عدم وجود متعلِّقات شخصية على مكتبه قد تكون نابعة من أيامه كصياد للهاربين |
Bir iblis avcısı da, aşık olmayı düşünemez. | Open Subtitles | كصياد شياطين، لا يمكنني التفكير في الحب |
Bir avcının atı ve köpek sürüsüyle, yaşadığından daha derin ve yüce bir aşkı kim yaşayabilir ki? | Open Subtitles | لمن يعيش بحيوية يحب بعمق أو يحتفل جيدا كصياد بحصانه |
Peter, balıkçı olmanın hoşuna gitmesinden çok memnunum. | Open Subtitles | بيتر أنا فخورة بأن عملك كصياد يجدي نفعا |
Bir avcı gibi öldü. Bir avcı gibi de gitmeyi hak ediyor. | Open Subtitles | مات كصياد يستحق أن يرحل كواحد منهم |
Suç avcısı olarak içgüdülerime güvenirim. | Open Subtitles | "كصياد مكافح للجريمة، فإنّي أثق بحدسي" |
Sikilmiş ördek avcısı gibi giyinmişsin. | Open Subtitles | تبدو كصياد بط |
Yemin ederim ki, eğer ailen Boston kıyı şeridinin yarısına sahip olmasaydı, balıkçı dükkânında çalışıyor olurdun. | Open Subtitles | أقسم بالله، لو عائلتك لم تكن تمتلك نصف الواجهة البحرية "لبوسطن، لكنت الآن تعمل كصياد سمك". |
Yemin ederim ki, eğer ailen Boston kıyı şeridinin yarısına sahip olmasaydı, balıkçı dükkânında çalışıyor olurdun. | Open Subtitles | أقسم بالله، لو عائلتك لم تكن تمتلك نصف الواجهة البحرية "لبوسطن، لكنت الآن تعمل كصياد سمك". |