Ve yetişkinlerin dikkat ve idrakı bir sahne ışığı gibi duruyor. | TED | فوعي الشخص البالغ وإدراكه يبدو نوعا ما كضوء كشاف مسلط. |
Çünkü duydum ki yoksulmuşsun ben ise, güneş ışığı kadar bol altına sahibim. | Open Subtitles | -لاننى سمعت انك فقير واننى عندى من الذهب كضوء الشمس |
Bir zamanlar rüzgarlı denizin ışığı gibi parlayan yerler. | Open Subtitles | تألقت المجالات كضوء البحر العاصف |
Gliese 581 ise küçük bir Noel ağacı ışığı kadar olurdu. | Open Subtitles | فسيُعتبر "غليينا 581" كضوء شجرة عيد ملاد صغيرة |
Bayan giyim senin liderliğin olmadan titrek bir ışık gibi. | Open Subtitles | قسم الملابس النسائية كضوء وامض بدون قيادتكِ |
"Gülüşü çarpık bir ışık gibi" | Open Subtitles | "ابتسامتها كضوء مصباح ملتو" |
Geldiğim yer olan Aşağı Güney Yakasında buna ay ışığı kadar berrak bir bardak diyoruz. | Open Subtitles | نطلق على هذا في الجنوب "واضح كضوء القمر" |
Ben Kristin'i birisine tanıştırırken onu, hayatımın ışığı ruhumun en güzel tınısı, çocuğumun annesi diye tanıştırıyorum. | Open Subtitles | عندما أعرف (كريستين) أقدمها كضوء حياتي أغنية روحي و أم طفلتي |
Ben Kristin'i birisine tanıştırırken onu, hayatımın ışığı ruhumun en güzel tınısı, çocuğumun annesi diye tanıştırıyorum. | Open Subtitles | عندما أعرف (كريستين) أقدمها كضوء حياتي أغنية روحي و أم طفلتي |