"كعكه" - Traduction Arabe en Turc

    • kek
        
    • kurabiye
        
    • pastası
        
    • çörek
        
    • kurabiyesini
        
    • pastasını
        
    • Pasta
        
    • bisküvi
        
    • kurabiyeye
        
    • Kurabiyeyle
        
    Eger bana kek pisiriyorsa, Onu kesin öldürürüm. Open Subtitles اذا كانت تخبز ليك كعكه بالتأكيد سوف اقتلها
    Sevgilisinin doğum günü için ona 20 kek yaparken takıldım. Open Subtitles ولقد علقت بمساعدته على صنع عشرون كعكه من اجل عيد ميلاد رفيقتة الحميمة
    Bir yetişkin olarak, kurabiye istersem, kurabiye alırım, tamam mı? Open Subtitles بصفتي بالغ، اذا اردت كعكه احصل عليها، حسناً؟
    Biz de fırını temizledik ve tekrar müşteri çekmek için büyük bir kurabiye yapmaya karar verdik. Open Subtitles لذا نحن ننظف سمعتنا نصنع كعكه كبيرة لنجعل الزبائن تعود
    Dur. Her gece doğum günü pastası mı yiyor? Ona takılma sen. Open Subtitles ماذا سوف نفعل, انتظري تاكل كعكه عيد الميلاد كل ليله؟
    Ben de tuhaf bir çörek yedim şimdi, aynı sayılırız. Open Subtitles لقد حصلت على كعكه غريبه جداً لذا أظن أننا متعادلين
    Buffalo'nun en büyük kurabiyesini yapma fikri nereden çıktı, Anne? Open Subtitles اخبرينى يا ماما لماذا تعدين اكبر كعكه فى بافالو؟
    Sonra da bu devasa yaş günü pastasını getirdiler. Open Subtitles ثم اخرجوا كعكه عيد ميلاد كبيرة , كان أمراً رائعاً
    Geçitten aşağı düşüp taşlara çakılana kadar kendine kek pişirebilirsin. Open Subtitles إذا سقط أسفل الممر الضيق ليس لديك الوقت لخبز كعكه ـ ـ ـ قبل أن تلطخ الصخور المدببه في القاع
    Doğum günün için sana meyveli kek alırsam yılbaşında birbirimizi daha iyi tanıyınca sana gerçek bir hediye alırım diye düşündüm. Open Subtitles لقد خمنت ان احضر لكى كعكه فاكهه لعيد ميلادك سوف احضر لكى هديه جيده فى الكريسماس عندما نعرف بعضنا اكثر من ذلك
    Meyveli kek'le konuşmak onun düzenini yine mi berbat etti? Open Subtitles هل كعكه الفواكه التى طلبها تبدلت مره أخرى؟
    Ben de sana kek verdim. Ama bu arkadaş olduğumuz anlamına gelmiyor. Open Subtitles وانا اعطيتك كعكه لكن هذا لايعني اننا أصدقاء
    Kowolskiler sırf bu olay için çok özel bir kurabiye pişirdiler. Open Subtitles هيا نذهب الكوالسكى قد خبزوا كعكه لهذه المناسبه
    Biz de fırını temizledik ve tekrar müşteri çekmek için büyük bir kurabiye yapmaya karar verdik. Open Subtitles لذا نحن ننظف سمعتنا نصنع كعكه كبيرة لنجعل الزبائن تعود
    Kowolskiler sırf bu olay için çok özel bir kurabiye pişirdiler. Open Subtitles هيا نذهب الكوالسكى قد خبزوا كعكه لهذه المناسبه
    Ona bir Noel pastası yapacağını sanmıştım. Open Subtitles لقد أعتقدت أنكى قلتى أنكى ستعدين له كعكه للكريسماس
    Daha yeni iki düğün pastası gömdüm ama bi' kurabiyeye de hayır demem. Open Subtitles حسنا , انا بالفعل اكلت كعكتين زفاف لكن اعتقد انه بوسعي فعلها من اجل كعكه
    Bana sütlü çörek almanı istiyorum. Open Subtitles نحن هنا من أجلك أريدك أن تشترى لى كعكه باللبن
    - Bir parmak kalınlığında süt köpükleri bulunan bir fincan kahve ve sıcak çörek. Open Subtitles - قدح القهوه عمقه نصف بوصه يعوم فيه القليل من اللبن المغلى و كعكه صغيره مملوءه بالهواء
    Buffalo'nun en büyük kurabiyesini yapma fikri nereden çıktı? Open Subtitles اخبرينى يا ماما لماذا تعدين اكبر كعكه فى بافالو؟
    Hala her gece doğum günü pastasını bu tabakta yer. Şimdi biz ne... Open Subtitles انها لازالت تاكل فيه كعكه عيد الميلاد كل ليله
    Doğum gününde de ona bayat Pasta yediremeyiz, öyle değil mi? Open Subtitles لايمكننا ان نعطيها كعكه قديمه فى عيد ميلادها اليس كذلك ؟
    Bir tane sütlü kave, bir tane sade kahve ve bir tane de "bisküvi". Sanırım buna biscotti* diyorlar. Open Subtitles ها نحن ذا ,كأس من الحلب وواحد من القهوه و كعكه
    Bak, şunu unutmamalısın ki, haber dairesi büyük bir kurabiyeye benzer. Open Subtitles أرأيت عليك ان تتذكر ذلك غرفه الأخبار مثل كعكه كبيره
    Berbattı. Kurabiyeyle ilgili bir haberi sadece fırıncılar izler. Open Subtitles انه مقرف انها قصه عن كعكه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus