Onu evlat edinen bir sosyal görevli. Onu terapi vermek için aldı. | Open Subtitles | موظفة الخدمات الإجتماعية التي تبنته، تحمله على الكتابة كعلاج |
Bugün sosyal değişimi konuşmak için buradayım, yeni bir terapi veya müdahaleyi değil ya da çocuklarla yeni bir çalışma yöntemi veya öyle bir şey için değil, fakat sosyal değişim için yeni bir iş modeli, problemin üstesinden gelebilmek için yeni bir yoldan bahsetmek istiyorum. | TED | انا هنا اليو م لاتحدث عن التغير الاجتماعي ليس كعلاج جديد ولا تدخل او طريقة جديدة للتعامل مع الاطفال او شئ كهذا ولكن نموذج جديد للعمل من أجل التغيير الاجتماعي طريقة جديدة لمعالجة مشكلة |
Ve bu gerçekten Amerika'da ve İngiltere'de uyuşturucu tedavisi olarak düşündüğümüz şey değil. | TED | وهذا ليس حقًا ما نفكر به كعلاج للمدمنين في الولايات المتحدة الأمريكية وفي بريطانيا. |
Kalbe zarar verici bir zehir, ilaçlarda çok nadiren kullanılıyor. | Open Subtitles | مادة سامة تُسبب السكتة القلبية يندر استخدامها كعلاج. |
Kanser tedavisinde kullanılırsa anne sütünü geri ödeyeceklerini mi söylediler? | Open Subtitles | هل قالوا أنّهم سيعوّضونكَ عن تكلفة لبن الثدي كعلاج للسرطان؟ |
Bence baskı, tedavi kadar etkili değil ve bence korkunç bir hastalığa sahip bir başka insan üzerinde böyle bir güç kullanmak korkunç bir şey. | TED | لا اعتقد أن الإكراه فعّال كعلاج و اعتقد أن استخدام الإكراه شيء فظيع ضد شخص مصاب بمرض رهيب |
Çok rahatlatıcı, eğer şey gibi düşünürsen...terapi. | Open Subtitles | انه مريح جدا... اذا فكرت به... كعلاج... |
Çok rahatlatıcı eğer şey gibi düşünürsen... terapi. | Open Subtitles | انه مريح جدا... اذا فكرت به... كعلاج... |
Hasta zihinler için terapi vazifesi görmesi. | Open Subtitles | انها كعلاج للعقول المريضة |
Ben buna terapi demeyi tercih ediyorum. | Open Subtitles | أعتبره كعلاج |
Bu terapi. | Open Subtitles | إنها كعلاج |
Yine sık kullanılan bir diğer tedavi yöntemlerine, dopaminin etkilerini değiştiren antipsikotikler ve bazen akut tedavi olarak kullanılan, beyinde kontrollü yaratılan nöbet şeklinde işleyen elektroşok tedavisi dâhildir. | TED | الأدوية الأخرى المستخدمة بشكل متكرر تشمل مضادات الذهان، الذي يغير من آثار الدوبامين، والعلاج بالصدمات الكهربائية، والذي يعمل كنوبة مخططة بعناية في الدماغ، يستخدم أحيانًا كعلاج في حالات الطوارئ. |
Sayborglar için şok tedavisi diyebiliriz. Bilincini kazanma konusunda ona yardımcı olması lazım. | Open Subtitles | ."إنه كعلاج للصـَّدمة لدى الـ"سايبورج يجب أن يساعده ليستعيد وعيه |
Bir sonraki klinik çalışmamı, DBS'le, şizofreni tedavisi üzerine yapmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | سوف أقــوم بتطبــيق ذلك في تجـاربي السريــرية القـادمـة، حيــث سوف أجـر "دي بي أس" كعلاج لإنفصــام الشخصــيـة. |
Söylediğim oydu! Tetrodotoxin, kalp ritmini düzenleyici ilaçlarda kullanılır. | Open Subtitles | إنّ "تترودوتكسين" يُستخدم في حالات طبية مُعينة كعلاج لبعض حالات عدم انتظام ضربات القلب |
- Ama daha çok depresyon tedavisinde. | Open Subtitles | نحن نستخدم ذلك هنا ولكن أكثر كعلاج الاكتئاب. |
- Onu burada da kullanıyoruz. - Ama daha çok depresyon tedavisinde. | Open Subtitles | نستخدم هذا هنا ولكن كعلاج للاكتئاب |
L.A. Muscle dergisi kadınların %40 ila %50'sinin PMS yaşadığı ve PMS'in kadınların mental ve fiziksel sağlığı üzerinde büyük bir rol oynadığı hakkında okurlarını uyarırken, birkaç sene önce Wall Street dergisi bile kalsiyumun PMS tedavisinde yeri olduğunu söyleyen bir makale yayınladı ve kadın okurlarına şunu sordu, "Her ay cadıya dönüşüyor musunuz?" | TED | وحذرت مجلة "إل إي ماسل" قارئيها من أن 40-50 % من النساء يعانون من أعراض ماقبل الدورة الشهرية وبأنها تلعب دوراً هاماً على صحة النساء على المستويين العقلي والجسدي وقبل بضع أعوام قامت مجلة "وال ستريت" بتقديم مقال عن استعمال الكاليسيوم كعلاج لمتلازمة ماقبل الدورة الشهرية وسألت قارئاتها النساء "هل تتحولين إلى مشعوذة في كل شهر؟" |
Bu makineler standart bir tedavi olarak değil, son çare olarak kullanılır. | TED | هذه الآلات لا تستخدم كعلاج موحد، بل كملاذ أخير. |
Ancak bu kök hücrelerini hastalara, organlarını tedavi edecek şekilde aktarabilmemize daha çok zaman var. | TED | و لكن مازال هناك الكثير لجعل الخلايا الجذعية في المرضى, كعلاج فعلي للأعضاء. |