"كفاية لأعرف" - Traduction Arabe en Turc

• bilecek kadar

Claire, o soruyu sana cevaplamam gerekmediğini bilecek kadar yanında çok zaman geçirdim.
كلير, لقد امضيت معك وقت طويل كفاية لأعرف بأنه لا داعي لأجابة ذلك السؤال

Bunun bir tesadüf olmayacağını bilecek kadar akıllıyım.
و نحن نعرف أن كل هؤلاء لديهم أتصال معكِ أنا فطن كفاية لأعرف أن هذه ليست صدفة

Ben de bir şeye çare bulamayabilirim ama amacı olan bir kadının yoluna çıkmamam gerektiğini bilecek kadar akıllıyım.
حسناً، ربّما لن أكون قادر على شفاء أي شيء أيضا، لكني ذكي كفاية لأعرف... عدم الوقوف أبداً في وجه إمرأة في مهمة.

Yeterince akıllı olmadığımı bilecek kadar akıllıyım.
انا ذكية كفاية لأعرف اني لست ذكية كفاية

- ...bilecek kadar iyi tanıyorum.
-جيد كفاية لأعرف أنه لن يتحدى شخصاً ليثبت صحة كلامه

Aptallaştığımı bilecek kadar zekiyim. Konuşabilir miyiz?
أنا ذكية كفاية لأعرف أنّي كنتُ حمقاء" "هل يُمكننا التحدث؟

İçinde bulunduğu durumun detaylarını bilecek kadar tanımıyorum Emily'yi.
لم أتعرف إلى (إم) كفاية لأعرف تفاصيل مكانها

Ivan için değerli birisiniz. Kalbin kalpten geçeni istediğini bilecek kadar akıllıyım.
(بلى, أنتِ عزيزة على (أيفان وأنا حكيمة كفاية لأعرف

Hayatı bilecek kadar büyüğüm.
أني كبيرةٌ كفاية لأعرف الحياة

Senden iyisini bulamayacağımı bilecek kadar akıllıyım Liz Lemon.
لازلت ذكياً كفاية لأعرف, أنني لن أكون بخير بدونك (ليز ليمون),

Ama, eğer ki Ana, Brandon denen şu çocukla ilişki planlıyorsa onu kimsenin durduramayacağını bilecek kadar zekiyim.
لكني ذكي كفاية لأعرف اذا ما كانت تخطط (لمطارحة ذلك الفتى (براندون لن يوقفها أحد

O filmi Canon City'e ne olursa olsun ulaştıracağını bilecek kadar tanıyordum.
كفاية لأعرف كم كانت ترغب بتوصيل ذلك الفيلم لـ(كانون سيتي)