| Kopeck. kes şunu, seni kötü kedi. | Open Subtitles | كوباك، كوباك كفي عن هذا ايتها القطة السيئة |
| Yapma, Mila, kes şunu. Uyku masalların herkesi korkutuyor. | Open Subtitles | كفي عن هذا ميلا قصصك قبل النوم تخيف الكل |
| Bu gece bana yardım etmiş gibi davranmayı kes. | Open Subtitles | كفي عن التظاهر كما لو أن هذه الليلة كانت لمساعدتي |
| Torununa tuzak kurmayı bırak ve o kaseleri de aldığın yere geri koy! | Open Subtitles | كفي عن تعذيب حفيدتك وأعيدي أواني الخلط هذه إلى المكان الذي وجدتِها فيه |
| Sıçtığımın dükkanında bizi takip etmeyi bırak kaltak | Open Subtitles | اسمعي يا سافلة كفي عن اللحاق بي في أرجاء المكان |
| Ve lütfen artık "Doktor" veya "Bayan Crane" demeyi bırak. | Open Subtitles | ورجاء كفي عن المناداة الرسميه باسماء السيدة والسيد كرين |
| Herkesin sana karşı olduğunu düşünmekten vazgeç. | Open Subtitles | كفي عن التفكير بأن الجميع يقفون ضدك، حتى أنهم يتمنون مرضك |
| Anne, dans etmeyi kes. Beni utandırıyorsun. | Open Subtitles | أمّي، كفي عن الرقص أنت تسببين لي الاحراج |
| Yalan söylemeyi kes. Önce kapıda saat dokuzda demiştin. | Open Subtitles | كفي عن الكذب فأنتِ قلتِ أنه سيعود في التاسعه حينما فتحتي الباب لنا |
| Hastalarımla otopark yeri kavgası etmeyi de kes. | Open Subtitles | و كفي عن التشاجر مع عملائي على مواقف السيارات |
| - kes saçmalığı ve reçeteleri ver bana. | Open Subtitles | كفي عن هذه الحماقة . وأعطيني دفتر الوصفات |
| - Onun için üzülmeyi kes. | Open Subtitles | رجلٌ جديرٌ بالثقة كفي عن خلق الإعتذارات له |
| Herneyse. Onu sorgulamayı kes, tamam mı? | Open Subtitles | مهما كان ، كفي عن إعطائها درجات ، مفهوم؟ |
| Sızlanmayı kes.Gerçek dünyaya katılma zamanı. | Open Subtitles | كفي عن التذمر. حان الوقت لتنضمي إلى العالم الحقيقي. |
| Hey, bırak artık. İnanmadığını biliyorum ama bu konuda ciddiyim. | Open Subtitles | كفي عن هذا ، أعلم أنكِ لا تصدقينني لكنني جادة بخصوص هذا |
| Gereksiz yere üzülmeyi bırak. Navin Rai bir şey istedi mi? | Open Subtitles | كفي عن القلق بلا داعي ,اطلب نافين راي اي شئ |
| Ondan bahsetmeyi bırak. Ölülerle ilgili konuşmak kötü şanstır. | Open Subtitles | كفي عن التحدث عنه، التحدث عن الأموات يجلب الحظ السيء |
| Hiçbiri. Aşk hayatım üzerine bahse girmeyi bırak... - ...ya da eksikliği üzerine. | Open Subtitles | ليست واحدة منهن، كفي عن المراهنة على حياتي العاطفية أو قلة عاطفتي |
| Amanda. Dalga geçmeyi bırak. Ben Betty Suarez. | Open Subtitles | كفي عن الإزعاج ياأماندا فأنا بيتي سواريز |
| Haydi, ilgilenmiyormuş gibi yapmayı bırak. | Open Subtitles | بحقّكِ، كفي عن التظاهر بأنّكِ لن تفعلي هذا |
| (Liz) Kendini aşağılamaktan vazgeç. Bunu nasıl yapacağını öğrenmelisin, tatlı kız. | Open Subtitles | كفي عن تقييد نفسك وتعلمي التفاخر بنفسك |
| Geçmişe takılıp durma. | Open Subtitles | فقط كفي عن التركيز في الماضي. وفكري في المستقبل. |