Ama önce onu eve tek parça halinde getirmek zorundayız. | Open Subtitles | حسناً ؟ ولكن يجب أن نصلها إلي المنزل كقطعة واحدة |
Sen, ateşleme devrelerini, tek parça haline getir yoksa işe yaramazlar. | Open Subtitles | أنتَ, إستخرج دوائر الإشتعال هذه كقطعة واحدة و إلّا لنْ تعمل |
Ancak ilk olarak buradan tek parça halinde çıkmamız gerek. | Open Subtitles | لكن علينا أن نخرج بأنفسنا من هنا أولاً، كقطعة واحدة |
Ve hayatına sadece benim yazıcımdan çıkan basit bir kağıt parçası olarak başlıyor. | TED | حيث تبدأ البطاقة حياتها كقطعة ورق متواضعة تخرج من طابعة الحبر الخاصة بي. |
Bir işaret yaratıp bir daha bir daha tekrar ederdim, o da görsel bir müziğin parçası haline gelebilirdi. | TED | إذا قمت بوضع إشارة وتكرارها عدة مرات، يمكنها أن تصبح كقطعة موسيقية مرئية. |
Aslına bakarsan üç tane. Çocuk oyuncağı, kıç tekmelemek için hazırım. | Open Subtitles | سهلة كقطعة حلوي, من يريد القضاء عليهم معي ؟ |
Japonya'da, clementine portakalını tek parça halinde soymak harika bir şeydir. Bunu daha önce kim yaptı? | TED | في اليابان، أنه شيء رائع أن تزيل قشرة فاكهة الكليمانتين كقطعة كاملة. من فعلها من قبل؟ قشرة فاكهة الكليمانتين كاملة؟ |
Günümüzde spermisidler köpük, krem, jel, fitil ve vajina içinde çözünen ince bir parça yarısaydam zar gibi farklı çeşitlerde gelirler. | TED | تأتي قاتلات الحيوانات المنوية حالياً على شكل رغوة، كريم، جل، تحاميل، وحتى كقطعة رقيقة شفافة تذوب في المهبل. |
O halde, diyelim ki, tek parça olman işime yarıyor. | Open Subtitles | إذن دعينى أقول لك أنك ستفيدينى ببقائك كقطعة واحدة |
Ben de. Haksızlığa uğramış, eşine bir parça et gibi satılmış olan bir kardeşten daha iyidir. | Open Subtitles | لذا، هذا أحسن، من أخت مظلومة قام أخوها ببيعها و قام زوجها بمعاملتها كقطعة لحم |
Altı devasa dalgadan nasibini aldıktan sonra Ken sonunda tek parça olarak karaya çıkıyor. | Open Subtitles | بعد دعس ٍ قاس ٍ من ستة أمواج ٍ مُتعاقبة، هرب كين أخيرا ً كقطعة ٍ واحدة |
Belki de bundan tek parça halinde kurtulabiliriz. | Open Subtitles | ربما نستطيع الخروج من هذا الأمر كقطعة واحدة |
Çalıştığım yere çipi getireceksin.Belki böylelikle kız arkadaşın tek parça olarak çıkar. | Open Subtitles | إلى مكان عملي ، و عندها فقط ربما تخرج صديقتك من هنا كقطعة واحدة |
Fakat bu başarıya rağmen, takım radyo kontrollü akbabalarını tek parça halinde indirememekten korkuyor. | Open Subtitles | ولكن ، على الرغم من النجاح يخشى الفريق انه لن يستطيع استرجاع النسر الموجه لاسلكيا مرة أخرى كقطعة واحدة. |
Tamam, ama lütfen, lütfen tek parça halinde gel. | Open Subtitles | حسناً، ولكن أرجوك عودي إلي كقطعة واحدة، أرجوك |
Tamam, bu tek parça halinde tutmalı. | Open Subtitles | حسنا, ينبغي على هذا أن يحمل الألواح كقطعة واحدة |
Balçık gibi yaşamaktansa kırık bir yeşim taşı parçası olarak ölmek daha iyidir. | Open Subtitles | أفضل أن أموت كقطعة مكسورة من اليشب... على أن أحيا كصلصال في أيديهم. |
Orada eldivenli bir et parçası gibi dikilecek misin? | Open Subtitles | هل ستساعدني الآن أم أنك ستقف هناك كقطعة لحم ترتدي قفّازات؟ |
Dolu olduğumuzu duydum. Ama bu çocuk oyuncağı. | Open Subtitles | لقد سمعت ان مهنتنا صعبة و لكنها فى الحقيقة كقطعة الحلوى |
Bu benim için çocuk oyuncağı. | Open Subtitles | هذه كقطعة الكعك بالنسبة لي,هيا |
Bu iş bir çocuk oyuncağı. | Open Subtitles | كقطعة الكعكةِ، رئيس. |