Hayır, Hayır. En son yakınına girdiğimde başım belâya girdi. | Open Subtitles | كلا, كلا, في اخر مرة اقتربت و وقعت في متاعب |
Hayır, aslında erkek bir polis memuruna cinsel teklfte bulunmuşsun | Open Subtitles | كلا,في الواقع أنت متهم بتهمة التحرش الجنسي تجاه ضابط شرطي |
Hayır, aslında oldukça temkinliydim. Hiçbir zaman isimlerden bahsetmedim. | Open Subtitles | كلا, في الحقيقة لقد كنت متحفظاً للغاية لم أذكر أي أسماء أبداً |
Hayır, aslında Hayır, pek alışıldık değildi. | Open Subtitles | كلا.. في الحقيقه.. إنه ليس مشترك مطلقاً. |
Hayır, aslında, kötüydüm, yani, dürüstçe söyleyin efendim. | Open Subtitles | كلا, في الحقيقة, لقد كنت يائساً. أعني, أخبرني بصراحة, سيدي، |
Hayır, eski eşlerimden biri ararsa, adını sor. | Open Subtitles | كلا, في المرة المقبلة إن إتصلت إحداهن, أحصلى على أسمها |
Hayır değil. Adalete Teslim Edilen Sapıklar demek. | Open Subtitles | كلا, في الحقيقة تعني المنحرفون يذهبون إلى العدالة |
Şey Hayır, aslında bütün inceleme askıya alındı. | Open Subtitles | كلا, في الحقيقة المراجعة برمتها تم إلغاءها |
Hayır, masamdan uzak dur diyecektim. | Open Subtitles | كلا, في الحقيقة, كنت سأقول لك أبتعد عن مكتبي |
Hayır, durun. Bu harika. Neden biliyor musunuz? | Open Subtitles | كلا , في الحقيقة هذا ممتاز , أتعرفون لماذا؟ |
Hayır, aslında ilk kez... sana hamileyim dediğimde yalan söyledim. | Open Subtitles | كلا في الواقع .. في المرة الاولى كذبت وقلت اني حامل |
Hayır. İşin aslı, bu sahada senin geçirip geçirebileceğinden daha fazla zaman geçirmişimdir. | Open Subtitles | كلا, في الواقع لقد قضيت وقتاً في هذا الملعب أطول من الوقت الذي ستقضيه انت يوماً |
Hayır, aslında sen şu an hiç iyi değilsin. | Open Subtitles | كلا. في الحقيقة أنت بأي حال لكن ليس بخير |
Hayır, bu davada, sebep çok önemli ama açıkça görülüyor ki bunu kendine saklıyor. | Open Subtitles | كلا, في هذه القضية الدافع مهم جداً لكن من الواضح أنها لا تُفصح عنهُ |
Hayır, aslında sen, bana çarptın; ama şu anda bir önemi yok. | Open Subtitles | كلا في الحقيقة أنت من صدمني لكنه لا يهم الآن |
- Hayır. Görmezden gelmek için saçmalıyorlar. | Open Subtitles | كلا , في الحقيقة أنهم يبتعدون عنا لكي يتجنبوه |
Hayır, hatta, iki dakika öncesinden daha az inanıyorum. | Open Subtitles | كلا. في الحقيقة، وحتّى أقلّ ممّا آمنتُ به في أقلّ من دقيقتيْن مضَت. |
- Aslında Hayır. Maktule, öldürüldükten sonra asılmış. | Open Subtitles | كلا في الواقع، عُلّقت الضحية بعد أن كانت ميّتة. |
Hayır. Bunu en son yaptığımda hastamı öldürdüm. | Open Subtitles | كلا, في المرة الأخيرة التي قمت بها قتلت مريضي |
Aslında Hayır, ilk seferim. Burada müşterimiz yoktu hiç. | Open Subtitles | كلا في الواقع، إنها مرتي الأولى لم نحصل على أي عميل هنا. |