Kırık El halkıyla daha fazla savaş yapıImayacağına dair söz verdi. | Open Subtitles | بروكن هاند اعطى كلمته بان شعبه لن يشارك في قتال |
O Babasının yanında ama sözü bizimle. Onu kullanmayı öğretti. | Open Subtitles | انه مع ابيه لكنه ترك كلمته معنا وعلمنا كيف نستخدمها |
Kimse sözünü tutmayan bir adam olduğumu söylemesin. | Open Subtitles | حتى لا يقال عني أنني لست رجلاً عند كلمته.. |
Small sözünün eridir, arkadaşlarını yüzüstü bırakmaz. | Open Subtitles | سمول رجل عند كلمته هو سوف لا يتنكر لاصدقائه |
Her konuda yalan söylemiş... şimdi de sözüne inanılmasını isteyen bir adam. | Open Subtitles | الرجل الذي كذب بشأن كل شيء ويريد الآن أن تؤخذ كلمته بصدق |
Gil Robles mecliste büyük tepki toplayan konuşmasında şöyle konuştu: | Open Subtitles | خلال كلمته ، التي استقبلت بالغضب في الغرفة قال السيد جيل روبليه |
-Üzgünüm, baba. Bundan sonra bir kere konuştum onunla. | Open Subtitles | انا اسفة يا والدى و كلمته مرة واحده كمان بعد كده |
Onun kelimesi sizinkilere karşı. | Open Subtitles | كلمته في مواجهة كلمتك |
Bütün dünya İsa'nın yardımcısının konuşmasını bekliyor. | Open Subtitles | العالم ينتظر خليفة يسوع ليقول كلمته |
Konseyde tartışmaları çözerdi son söz onundu. | Open Subtitles | كان يحل نزاعات في المجلس. كانت كلمته نهائية. |
Tek anladığı şey sabotaj ve kanunlara meydan okumak olan bir adam mı sana söz verdi ? | Open Subtitles | الرجل الذى أعطاك كلمته كان يتفنن فى التخريب و مقاومة السلطات |
Sana söz verdi ve bunu tutacaktır. Asıl kör olan sensin. | Open Subtitles | لقد أعطاك كلمته, وسيحافظ علي هذا أنت الوحيد الأعمي |
Hiç değilse verdiği sözü tuttu. Kapımızı zorlamadı. | Open Subtitles | على الأقل ، حفظ كلمته ، انهم لم يقتحموا أي باب |
Erkek için verdiği sözü tutmak şeref meselesidir. | Open Subtitles | أى شخص يعطى كلمته لفعل هذا العمل فلابد انه يفعله |
Hem, nerden biliyoruz onun mumla ilgili sözünü tutacağını? | Open Subtitles | لقد اعتاد أن يقول أنه لم يحفظ كلمته بشأن الابحار |
Sana olan sözünü bozup da FBI'ı işe karıştırmak istemiyor. | Open Subtitles | امتأكد من ان هذا لمصلحته؟ لا يريد ان يخلف كلمته معك ويتدخل مكتب التحقيقات |
Victor'un sözünün eri olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أن فيكتور ينفذّ كلمته أم ماذا ؟ |
sözüne güvenmediğimiz ve bizim için geri dönmeyecek olan adam tarafından. | Open Subtitles | بواسطة نفس الشخص الذى نثق الآن بأنه سيحافظ على كلمته |
- Rahip konuştu. - Sen de kimsin? Köyün delisi mi? | Open Subtitles | لقد قال آمر القرية كلمته و ما تكون أنت ، أبله القرية ؟ |
Onunla oturdum, gayet ciddiyetle ve saygıyla konuştum, onun bir beyefendi olduğunu sanıyordum! | Open Subtitles | جلست معه ,كلمته بجدية بإحترام ,ظننته رجلاً محترماً |
İlk kelimesi! Bu kayıtlarında var. | Open Subtitles | كلمته الاولى موجودة بسجلاته |
Ross az önce bana konuşmasını okudu. Harika bir konuşma. | Open Subtitles | روس ألقى علي كلمته للتو انها رائعة |
Ve korsanların da sözünde duran insanlar olmadıklarını belirtmeye gerek var mı. | Open Subtitles | لا تذكرى أن هذا القرصان لا يعرف أن يكون رجلا عند كلمته |
Sadece bir sebepten buradayım; o da Allah'ın elçisi olmam ve O'nun sözlerini aktaracak olmamdır. | Open Subtitles | جئت فقط لغرض واحد وذلك لانى رسول من الله وانقل كلمته |
O istediği her şeyi yapabilir, ama... Asla sözünden dönmez. | Open Subtitles | يستطيع عمل أيّ شيء، لكنّه لا يستطيع التراجع عن كلمته |
Bu akşamüstü onunla konuştun mu? | Open Subtitles | هل كلمته هذه الظهيرة؟ |
O kadar paketi söyledi yüzden. Onun karşı Benim kelime, biliyor musun? Eğer sordu seninle olarak giderdi. | Open Subtitles | لم أقبل بعرضه ، لذا قال لى أن أجمع حاجياتى كلمتى مقابل كلمته ، أنتِ تعرفين |