O ilçe sınırıysa, Chloe'nin evi tam ortasında. | Open Subtitles | إن كانت هذه حدود المقاطعة فمنزل كلوي في الوسط |
Biliyorum. O zaman Chloe'nin ev arkadaşıydım unuttun mu? | Open Subtitles | نعم , اعرف ذلك ,لقد كنت رفيقة كلوي في السكن في ذلك الوقت ,اتذكُر ؟ |
Gördüğünüz gibi, algoritma sonuçta Chloe'nin yüzünü buldu, işte bu beyaz sınırlı kutu ve yüzündeki ana hatları takip ediyor, işte kaşları, gözleri, ağzı ve burnu. | TED | كما تلاحظون، حددت الخوارزمية تقاسيم وجه كلوي في هذا الإطار الأبيض وهي تبحث على النقط الرئيسية في وجهها، وهي حاجبيها وعينيها وفمها وأنفها. |
Chloe'nin "Meşale" hali gibi. | Open Subtitles | كما يجب أن تكون كلوي في مجلة الشعلة |
Yapma lütfen. Bende Chloe'nin ev arkadaşıydım, unuttun mu? | Open Subtitles | أرجوكِ أنا أيضاً كنت رفيقة كلوي) في السكن، أتذكرين؟ |
Çamaşır odasında Chloe'nin eşyalarının olduğu bir sepet var. | Open Subtitles | هُناك سّلة بأشياء (كلوي) في غرفة الغسيل. |
Sadece Chloe'nin durdurma düğmesine basmak... ..ve yalnızca günümü geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | فقط أريد أن أضغط زر و أضع (كلوي) في وضع ساكن لكيّ أواصل يوميّ بدون تعب. |
Chloe'nin Torch'da yazdığı o mucizevi kurtuluş olaylarının Görüntü'nün Metropolis'de ortaya çıkmadan.. | Open Subtitles | ألم تفكّري حقاً أن كل عمليات الإنقاذ تلك التي كتبت عنها (كلوي) في الـ(تورتش)... |
Chloe'nin arabasında, kasabadaydık içkiliydik. | Open Subtitles | ... كنا في سيارة (كلوي) في البلدة نحتسي الشراب |