Koca Al, babasına para yollardı Cleveland'daki Gazi İşleri hastahanesinde gitgide aklını kaybeden bir Vietnam gazisi olan babasına. | Open Subtitles | لقد كان آل يرسل امواله الى والده الطبيب البيطرى الفيتنامى الذى فقد عقله في مستشفى في اى في كليفيلند |
Geronimo, Senatör Conrad, Cleveland başkanını temsil ediyor. | Open Subtitles | جيرونيمو، السّيناتور كونراد يمثّل الرّئيس كليفيلند |
Cleveland'daki tüm fakülte ve akademik yayın çalışanlarını taradık. | Open Subtitles | مشّطنا كلّ قائمة كليّة ومجلّة أكاديمية في كليفيلند. |
Takımın adının "Cleveland Bağımsızları" olmadığını prodüktörün kahkahalarından anladım. | Open Subtitles | أَحْزرُ بقهقهاتِ منتجِكِ بإِنَّهُ لَيسَ مستقلي كليفيلند. |
Şu plastik boru silahlardan bile var. Cleveland'ın düğününden beri görmemiştim. | Open Subtitles | لقد حصلوا على هذه الاسلحة البلاستيكية التي لم ارى منها منذ زفاف كليفيلند |
Bir kaç yılda bir Cleveland'a gelirdi ve insanlar ona yıldız gibi davranırdı. | Open Subtitles | بعد بضع سنوات رجع إلى كليفيلند وحوله الناس إلى شخص مشهور |
Bu geceki misafirimiz bir Cleveland hastanesinde dosya memuru olarak çalışıyor. | Open Subtitles | شكرا لكم، أولاد. يعمل ضيفنا القادم اللّيلة يعمل ككاتب ملف في مستشفى كليفيلند. |
Koca Al, Cleveland'daki bir akıl hastanesinde yavaş yavaş deliren bir Vietam gazisi olan babasına para gönderirdi. | Open Subtitles | لقد كان آل يرسل امواله الى والده الطبيب البيطرى الفيتنامى الذى فقد عقله في مستشفى في اى في كليفيلند |
Cleveland'daki bazı evlerde elektrikle yanan lambalar varmış. | Open Subtitles | هناك بيوت في كليفيلند بمصابيح تعمل بالكهرباء |
En azından Alice ve ben asla Cleveland kışının sıkıntısını çekmek zorunda kalmayacağız. | Open Subtitles | على الأقل ألس وانا سوف لن نعاني خلال آخر شتاء كليفيلند |
Cleveland'daki Küçük Britanya da. | Open Subtitles | وأيضاً بريطانيا الصغيرة جدا في كليفيلند. |
Yaklaşık olarak saat 10:00'da, kaçırılan bir uçağın yere inmekte olduğu söylentileri arasında, Cleveland Hopkins Havaalanı boşaltıldı. | Open Subtitles | تقريبا فى الـ 10 صباحا، تم إخلاء مطار كليفيلند هوبكنز وسط أشاعات بأن طائرة مخطوفة ستهبط فيه |
Ancak, Delta Havayolları, kendilerine ait Delta 1989 uçağının, saat 10:10'da Cleveland'a indiğini doğruladı. | Open Subtitles | لكن شركة طيران الدلتا أَكدت بأن طائرتهم، دلتا 1989 هبطت فى كليفيلند فى 10: 10 صباحا |
Bu yüzden, 93 sefer sayılı uçak, Cleveland'a yaklaşık olarak saat 10:45'te indi. | Open Subtitles | لذا، الرحلة 93 هبطت فى كليفيلند تقريبا فى 10: 45 صباحا |
Carolyn'i elde edebilmek için Cleveland'ı devreden çıkarmaya çalışıyorsun sadece. | Open Subtitles | تريد كليفيلند خارج الموضوع، لتعود لكارولين |
Cleveland'ın onun iyi birisi olmadığını görmesini ve ona güvenmemesi gerektiğini göstermek için birisiyle işi pişirirken... | Open Subtitles | في الواقع، نحن نحاول أن نجعل كليفيلند يرى بأنها سيئة وأن لا يثق بها وإذا عرف بتآمركم |
Grover Cleveland orta okuluna mı gidiyorsun? | Open Subtitles | تَذْهبُ إلى مدرسة جروفير كليفيلند المتوسّطة؟ |
Hâlâ burada Cleveland'dasın öyle mi, Will? | Open Subtitles | ما زالَ في الاعلى في كليفيلند, ،أليس كذلك؟ |
Cleveland'ın belediye başkanından daha az gücü var. Sizin gizli servisiniz benimki kadar güçlü gözüküyor ama. | Open Subtitles | أقل قوَّة مِنْ رئيس بلدية كليفيلند. لديك جهاز أمني قوي كاللغم |
Washington, Bay Cleveland'ın yaşadığı şehrin adıdır. | Open Subtitles | واشنطن هو المسؤول عندما يغادر كليفيلند |